1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1982/204 K: 1985/694 T: 15/04/1984


Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu davacıya ait taşınmazın parselasyon işlemine tabi tutulmasında ve kamu kullanımına ayrılan yerlerde olmayıp imar parseli niteliğinde olan ilkokul alanından davacıya pay verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı

Dava, taşınmazın 6785 sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin Belediye Encümeni kararıyla bu karara karşı yapılan itirazı reddeden encümen kararının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Altıncı Dairesince dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması yolunda verilen karar üzere Naip Üye niyabetinde Prof. … Yrd.Doç. … Öğ. Gör. …’in katılmasıyla oluşan birlirkişi kurulunca mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle, dava konusu yöreyi kapsayan düzenlemenin asıl konusunun yeni açılmakta olan 40 metre genişliğindeki ana yol olduğu, 1 nolu düzenleme alanının bu yolu bir orta eksen olarak aldığı ve iki yanda yaklaşık eşdeğer alanları kapsadığı, bu açıdan yer ve sınır seçiminde bir uygunsuzluk bulunmadığı, düzenleme alanının büyüklüğünü belirleyen etkeninde açılması gereken ana yolun uzunluğu ile her iki yanda kalan birer imar adası olup, yol güzergahı ve çevresinin büyüklük açısından uygun olduğu, düzenleme sınırının da İmar tüzüğünün 33 ve 37.maddeleri ile 42.madde ile ilgili yönetmeliğin 3 ve 5.maddelerine uygun geçirildiği, taşınmaza ilişkin olarak yapılan uygulamanın kanun ve yönetmeliklere uygun düştüğü, eski parselin değişen imar koşulları doğrultusunda aynı yerde oluşturulan yeni parselle şuyulandırıldığını, yapılan işlemlerde yanlışlık veya eksiklik olmadığı belirtilmiştir.

Dava dosyası ile bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden taşınmazı da içeren yörenin İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulduğu davacıya 470 m2 alanlı kadastro parseline karşılık %24.70 oranında (116.08 m2) düzenleme ortaklık payı alınarak 606 m2 alanlı 13905 ada, 1 sayılı imar parselinden 323 m2 lik ve 3063 m2 alanlı 13914 ada, 2 sayılı parselden 31 m2 lik pay verildiği, anlaşmazlık konusu taşınmazın İmar Kanununun değişik 42.maddesinin (a) fıkrasındaki belediyelerin imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların, plan ve mevzuata uygun biçimde inşaata veya tespit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmesi için, bunların sahiplerinin muvafakatı alınmaksızın, birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve beledieyeye kamu tüzel kişilerine, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek, plan ve mevzuat icaplarına göre hisseli veya hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri ilgililere dağıtmaya yetkili oldukları hükmüne dayanılarak düzenlemeye tabi tutulduğu, düzenleme ortaklık payının aynı maddede yer alan belediyelerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların mesahalarından yeteri kadar sahanın, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında “düzenleme ortaklık payı” olarak düşülebileceği kuralına uygun bir biçimde %25 i geçmeyen mikatrda 116.08 m2 olarak belirlendiği ve alındığı 13910 ada, 6 sayılı parsel ve 13914 ada, 2 sayılı parselden davacıya pay verilişinde İmar Tüzüğünün 36. ve ilgili yönetmeliğin 35.maddesindeki düzenleme sonucunda oluşacak imar parsellerinin mümkün olduğu kadar, aynı yerdeki eski parsel sahibine tahsis edileceği, plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve şuyusuz bir parsel üzerine rastlatılması, ancak bunların uygulanmasına imkan bulunmaması veya mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik veya hukuki nedenlerle müstakil olarak parsel verilmemesi halinde bu parseller yerine mümkün olduğu kadar aynı şart ve değerde şuyulu parsel verileceği yolundaki kurala uyulduğu anlaşıldığından iptali istenilen parselasyon işleminde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Bilirkişiler düzenledikleri raporun sonuç bölümünde; davacının yapılan 42.madde uygulamasından bir kayba uğramadığını, eski parseline karşılık aynı yerde oluşturulan imar parselinden ve bir kamu kullanımı olan ilkokul alanından pay verildiğini, bu nedenle düzenleme sırasında taşınmazdan alınan %24.70 oranındaki düzenleme ortaklık payının yanısıra ilkokul alarak belirlenen yerden verilen 31 m2 lik kısmın da kendi rızası dışında alınmasının uygulanmasından ortaya çıkan değer artışının bir kısmını kaybetmesine yol açtığı, bu durumun düzeltilmesi için davacının 13914 ada, 2 parsele şuyulu olarak tahsis edilen 31 m2 lik payının buradan çıkarılarak eski parseli ile aynı yerde oluşturulan 13905 ada, 1 sayılı parseldeki 323 m2 lik payına eklenmesi suretiyle düzenleme yapılması gerektiğini öne sürmekte iseler de; İmar Kanununun 42.maddesinin (b) bendinde, düzenleme ortaklık paylarının sahaları toplamına tekabül eden sahanın, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi ve yeşil saha gibi umumi hizmetlerden ve tesislerden başka maksatlarda kullanılamıyacağı, düzenleme ortaklık paylarının toplamının, umumi hizmetler için yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktarın belediyece kamulaştırma yoluyla tamamlanacağı öngörülmüş ve yol, meydan, yeşil saha gibi kamu kullanımına ayrılan yerlerden olmayıp imar parseli niteliğinde olan ilkokul alanından davacıya pay verilebileceğinden bilirkişilerin bu yoldaki önerileri yerinde bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.