Adli mahkeme kararına göre, kat malikince ilave kat yapılması mümkün olduğundan, istemin diğer maliklerin muvafakati olmadığı gerekçesiyle reddinde isabet bulunmadığı
Dava, taşınmaz üzerindeki yapının birinci kat maliki olan davacının yapıya kat ilave etmek üzere yapı ruhsatı verilmesi yolundaki başvurusunun binanın öteki kat malikinin muvafakatının bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.
T.C Anayasasının 138.maddesine göre yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Öte yandan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 44.maddesinde de Anagayrımenkulün üstüne kat ilavesi için kat maliklerinin buna oybirliğiyle karar vermesi gerektiği kuralı yer almıştır.
Olayda, bir zemin ile birinci kattan oluşan ve kat mülkiyeti tesis edilmiş yapının birinci kat maliki olan davacının yapının üzerine kat ilave etmek üzere inşaat ruhsatı verilmesi istemi; öteki kat malikinin rızası bulunmadığından bahisle reddedilmişse de; zemin kat maliki ile davacı arasında 1975 yılında yapılan anlaşma ile belediyece izin verildiği takdirde yapıya kat ilavesi için davacıya muvafakat edileceği hususunun öteki malik tarafından taahhüt edildiği, bu taahhütnameye rağmen kat ilavesi için rıza göstermemesi üzerine davacı tarafından bu kişi aleyhine adli yargı yerinde muarazanın men’i davası açıldığı, anılan davanın davacının lehine sonuçlanarak yukarıda değinilen taahhütnamenin kat ilavesi için gerekli muvafakat anlamına geldiği belirlenerek muarazanın bu şekilde giderildiği, söz konusu kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiği dosyanın incelemesinden anlaşılmakta olup, kesinleşmiş yargı kararına rağmen öteki kat malikinin rızası bulunmadığı gerekçesine dayalı dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Ancak, mevcut ruhsat verilmesi talebinin davalı idarece bu husus dışında imar mevzuatı açısından inceleneceği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi.