Mülga 6785 sayılı imar kanununun 48.maddesi gereğince 5 yıl içinde yapı yapılmadığı takdirde yerin kamulaştırılacağı konusunda tesis edilen işlemde isabetsizlik bulunmadığı
Dava, davacıların müştereken maliki oldukları taşınmazın 6785 sayılı İmar Kanununun 48.maddesi uyarınca 5 yıl içinde üzerinde plana uygun inşaat yapılmadığı takdirde kamulaştırılacağı yolunda Belediye Meclisi kararıyla tesis edilen işlemin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.
6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Yasa ile değişik 48.maddesinde, İskan sınırları içinde, esasen kanalizasyon mevcut olan veya fenni şekilde fosseptik yapılması mümkün, yol, su, elektrik gibi belediye tesisleri tamamlanmış ve belde hizmetleri götürülmüş bulunan yerlerde, plan ve mevzuat gereklerine göre müstakilen yapı yapılması mümkün olduğu halde boş duran arazi ve arsalarla içerisinde bir kısmı veya tamamı yanmış, yıkılmış veya iskana elverişsiz hale gelmiş bulunan yerlerden, belediye meclislerince tesbit edilenlerin sahiplerine, bu yerlerde imar planında ve yönetmelikte belirtilmiş esaslara uygun inşaat yapmasının tebliğ edileceği, tebliğ tarihinden itibaren beş yıl içinde plana uygun inşaat yapılmadığı takdirde bu yerlerin belediyelerce kamulaştırılacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın onaylı imar planında altı katlı blok nizam mesken sahasında kaldığı kanal, yol, su, elektrik gibi tüm belediye tesislerinin ve alt yapısının tamamlanmış olduğu, uzun süredir üzerinde yapı yapılmaksızın boş bekletildiği, yukarıda değinilen yasa hükmü ile öngörülen nitelikleri taşıdığı dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden anlaşılmış olup, tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Hernekadar davacılar tarafından, anlaşmazlık konusu taşınmaz üzerinde halen kullanılan ev ve bakkal dükkanının bulunduğu ileri sürülmüşse de; sözü geçen ev ve dükkan binasının imar mevzuatına uygun yapılmış olmadığı gibi yapı kullanma izinlerinin de bulunmadığının ara kararımıza cevap olarak davalı idarece gönderilen yazının incelenmesinden anlaşılması karşısında, anılan yapıları; imar mevzuatı gereğince fen ve sağlık bakanlarından kullanılmaya elverişli addetmeye olanak bulunmaması nedeniyle bu savları işlemi sakatlayacak nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacıların taşınmaz üzerinde yazlık sinema tesislerinin mevcut olduğu yolundaki savlarına gelince; Sinema tesisi olarak nitelendirilen yapının, sinema perdesi asılmak amacıyla yapılmış yüksek bir duvardan ibaret bulunduğunun keza dosyasının incelenmesinden anlaşılması karşısında, bu yapının imar mevzuatına uygun yapılmış bina olarak kabulü mümkün olmadığı cihetle, davacıların bu iddiaları da soyut bir ifadeden öteye geçmemektedir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.