İmar planı değişikliği Danıştay’ca iptal edildiğinden, taşınmazın yeni planda da aynı amaca ayrılması nedeniyle kamulaştırmanın iptali
Dava, taşınmaz malın imar planı uyarınca belediye hizmet binası yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.
6785 sayılı Yasanın 32.maddesinin son fıkrasında, herhangi bir sahanın, imar ve yol istikamet planı esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve talimatname hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı ve üzerine bu maksatlara aykırı yapı yapılamayacağı kurala bağlanmış, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 29.1.1976 günlü, E:74/2, K:76/2 sayılı kararıyla da bu durum doğrulanmış ve Kamulaştırma Kanununa dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırma konusu taşınmazların yürürlükteki imar planlarında belirlenen amaç dışında kamulaştırılmalarının ancak imar planlarında bu yolda yapılacak değişiklik ile mümkün olabileceği belirtilmiştir.
Olayda ise, davacıların paydaşı oldukları taşınmaz malın iskan sahasın dan çıkarılarak belediye hizmet binası yeri olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği Danıştay Altıncı Dairesinin kararı ile iptal edildiğinden dava konusu kamulaştırma işleminin dayanağı kalmamıştır.
Herne kadar davalı idare, iptal kararına konu olan 14.4.1978/onay günlü imar planından sonra 27.4.1981/gününde onaylanan ve dava konusu taşınmazı yine belediye hizmet binası yeri olarak belirleyen yeni imar planının yürürlüğe girdiğini, kamulaştırmanın dayanağının bu plan olduğunu öne sürmekteyse de; anlaşmazlığın çözümü özde kamulaştırma konusu taşınmazın planda belediye hizmet binası yeri olarak ayrılmasının şehircilik esaslarına, planlama ilkelerine ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanmasından hareketle, son plan değişikliğinin yapıldığı 27.4.1981/tarihinden sonra, belediye hizmet binası yeri için davalı belediyenin ihtiyacı olmadığı ve imar planı değişikliğinde zorunluluk bulunmadığı sonucuna varılarak Dairemizin 20.5.1982/günlü, 1591 sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi ve bu karara vaki düzeltme isteminde reddedilmiş olması karşısında, taşınmazın bu amaçla kamulaştırılmasına hukuken imkan bulunmadığından işlemin dayanağı kalmamıştır.
Bu nedenle dava konusu kamulaştırma işleminin davacıların taşınmazıyla ilgili bölümünün iptaline karar verildi.
KARŞI OY: 4.11.1983/gününde kabul edilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 1.maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanun yürürlüğe girmesinden önce verilmiş olan kamu yararı ve kamulaştırma kararları geçerlidir. Ancak, idarece henüz kıymet takdir edilmemiş olan işlerde, kıymet takdir işlemleri ile sonraki işlemler bu Kanun hükümlerine göre yapılır.” İkinci fıkrasında da “Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu kanun hükümleri uygulanır. Ancak bu Kanunla getirilen değişik hükümlerin uygulanması nedeniyle haksız çıkan tarafa harç, yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilemez.” kuralı yer almış bulunduğundan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 8.11.1983/tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda 1.fıkrada değinilen istisnalar dışında tüm uyuşmazlıklarda yeni kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Nitekim Milli Güvenlik Konseyi İhtisas Komisyonunun 3.11.1983/günlü, E: 1/620.,K:171 sayılı raporunda sözü edilen maddenin, daha önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu Kanunun tüm hükümlerinin uygulanmasına açıklık getirilmesi amacıyla konulmuş olduğu belirtildiğinden madde gerekçesi ve Kanunun geçici 2.maddesinde de bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan davalarda, davanın açıldığı günde yürürlükte olan kanunlara göre işlemeye başlamış olan dava sürelerinin o kanunlara göre tesbit edilmesinin öngörülmesi eski kanun uygulanması yönünden bir istisna niteliğinde olması da varılan sonucu doğrular niteliktedir.
Açıklanan bu durum karşısında 2587 sayılı kanunun geçici 2.maddesi uyarınca vergi değeri esas alınarak tesis edilen kamulaştırma işleminin 2942 sayılı Kanunun 11.maddesine aykırı olması nedeniyle iptali gerektiği oyuyla karara gerekçe yönünden karşıyım.