Danıştay 6. Dairesi E: 1982/4196 K: 1985/1372 T: 20/11/1985

Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, davacıya ait taşınmazın tahsis şeklinin turistik tesis olarak değiştirilmesini öngören imar planı değişikliği önerisinin bayındırlık ve iskan bakanlığınca onanmamasında isabet görülmediği

Dava, imar planında otopark ve yeşil alanı ayrılan davacının paydaşı olduğu taşınmazın tahsis şeklinin turistik tesis olarak değiştirilmesine ilişkin imar planı tadilat yapan belediye meclisi kararının onanmaması yolundaki davalı Bakanlık işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

Dairemizin ara kararı üzerine Naip Üye … tarafından re’sen seçilen Y.Doç.Dr. … Öğ. Gör. Dr. … ve Öğ.Gör. …’ten oluşan bilirkişi kurulunca yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle “Dava konusu taşınmaza bitişik stella oteli inşaatında gerekli otopark alanı temin edilmemiş ve söz konusu otel, otopark için gerekli alan ayrılmadan inşa edilmiŞtir. Bu durum otopark yönetmeliğinin açık hükümlerine aykırı olduğundan Belediye Başkanlığının, 6.Daire Başkanlığına sunulmak üzere yazdığı yazıda belirtildiği gibi otel’in imar planı doğrultusunda yapılmış olduğu savı gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Öte yandan söz konusu otel 1.00 T.A.K.S. ile inşa edilmiş olduğundan otel arsası içerisinde otopark alanı tesisi mümkün değildir.

Davacı …’nun varisi bulunduğu taŞınmaz, arazi meyli açısından incelenmiş ve parselin % 33 çatı mayilli bir şev üzerinde bulunduğu ve böyle bir arazi üzerinde otopark tesisinin teknik açıdan olanaksız olmasa da gerektireceği mali külfetin hayli yüksek olacağı saptanmıştır.

Kaldı ki anılan taşınmaz çevresine getirilen imar nizamı dikkate alındığında, yapılacak otoparkın çevrede oluŞacak otopark gereksiniminin karşılanması için mutlaka gerekli olmadığı açıkça anlaŞılmaktadır. Şöyle ki 15.12.1980/onay tarihli 1/1000 ölçekli Kuşadası imar planında dava konusu taŞınmaz çevresinde ki alanlarda geçerli imar Nizamı ayrık nizam 2-3 kat olarak tesbit edilmiş bulunmaktadır. Bu durumda, halen anılan taşınmaz çevresinde bulunan veya plana göre daha ilerki tarihlerde inşa edilecek konutların otopark gereksinimlerini kendi parselleri içerisinde karşılamalarını engelleyen hiç bir durum bulunmamaktadır. Yeşil alan, Genel otopark vb. gibi kentsel alan kullanımlarının kamu kullanımına tanımları gerçeğe açık olması, bu yönde getirilen her plan kararının kamu yararına bir karar olduğu sonucunu doğurmayacaktır. Verilen kararda kamu yararı bulunup bulunmadığı, karara konu teşkil eden mevkiin durumu ve çevreyle ilişkilerini kapsamlı biçimde incelendikten sonra karara bağlanabilir. Bu açıdan yaklaşıldığında, dava konusu taşınmazın otopark kullanımına tahsisinde yukarıda anılan nedenlerle kamu yararı bulunmadığı ve böyle bir tahsisin bitişik Stella Oteli maliklerinden başka kimsenin işine yaramayacağı sonucuyla karşılaşılmaktadır.

Dava konusu taşınmaza bitişik Stella Oteli malik veya maliklerinin yürürlükteki imar mevzuatına göre yapmak zorunda oldukları bir yatırımın kamu tarafından üstelik son derece elverişsiz bir arazi üzerinde ve tümüyle bu otele hizmet eder biçimde gerçekleştirilmesi anlamını taşımaktadır ki bu durumun, davalı idarenin vurguladığı kamu yararı ilkesi ile bağdaştığını ileri sürmek olanaksızdır.

Öte yandan, anılan taşınmazın küçük bir kısmı da “yeşil alan” dahilinde bulunmaktadır. İmar Planında bu bölge için getirilmiş bulunan yeşil alan kararı sert arazi meyli nedeniyle kullanıcıya yönelik bir yeşil alan kararı olmayıp, bölgenin deniz manzarasının kapanmasını sağlamaya yönelik bir karardır. Bu nedenle imar planında otopark kullanımına tahsis edilen taşınmazların, başka bir kullanıma tahsisi yeşil alanın görsel özelliklerinde büyük değişiklikler yaratmayacaktır.

Belediye Meclisinin değişiklik teklifi gerekçesinde ve İller Bankası Planlama Dairesinin davacının dileği üzerine verdiği belgede de belirtildiği üzere, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölge turistik kullanımlara tahsis edilebilir. Bu tür kullanımların sağlayacağı kamu yararı, planda önerilen çözümün sağlayacağı kamu yararından fazla olacaktır. Dolayısıyla davacının talep ettiği değişiklik bilirkişi kurulumuzca, 1/1000 ölçekli KUşadası imar planında önerilen çözüme oranla-kamu yararını arttırıcı yönde bulunmuştir.” denilmekte olup, sonuç olarak dava konusu işlemde Şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.

Yukarıda özetlenen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, anılan rapora davalı idare tarafından verilen itiraz dilekçesinde, otopark alanının sadece bulunduğu yapı adasına hizmet etmek amacıyla değil, tüm çevreye hizmet için ayrıldığı ve otoparkın kaldırılması halinde otopark ihtiyacının yol boyunca gerçekleşmesi nedeniyle trafik açısından sakıncalar doğacağı ileri sürülmüşse de; bilirkişi raporunun mahallinde ve derinliğine yapılan bir incelemenin ürünü olması ve ulaştığı kesin sonuçlar karşısında itiraz dilekçesinde yer alan iddialar soyut ifadelerden ibaret kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi.