1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1983/529 K: 1986/383 T: 16/04/1986


Dava konusu koruma imar uygulama planının dayanağını oluşturan gayrimenkul eski eserler ve anıtlar yüksek kurulu kararında, davacının taşınmazının durumunun antik sur duvarları ile ilgili kazı ve restorasyon çakışmaları başladığında değerlendirileceği belirtilmiş ve bu yerle ilgili henüz bir sonuca varılmamış olmasına karşın, koruma imar planında söz konusu taşınmaz inşaat yaklaşma sınırı içinde ticari eylem (çay ve kahvehane) bölgesi olarak belirlenmek suretiyle, gayrimenkul eski eserler ve anıtlar yüksek kurulu kararında öngörülmeyen yeni kullanımlar getirilmesinde yasaya uyarlık görülmediği

Dava, 1/1000 ölçekli 4.2.1983/onay günlü antik side Kenti Koruma İmar Uygulama planının 601 parsel sayılı taşınmazın 10 m. inşaat yaklaşma sınırı içinde ticari eylem (çay ve kahvehane) bölgesi olarak belirlenmesine ilişkin kısmının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

Dairemizin kararı üzerine Naip Üye niyabetinde Prof. Dr. …, Prof Dr. … ve Prof. Dr. … in katılmasıyla oluşan bilirkişi kurulunca yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda özetle;

601 parsel sayılı taşınmazın gerek eski, gerek yeni planda kıyı hizasından 10 m. içeriden geçirilen inşaat yaklaşma sınırı içinde ve çay ve kahvehaneler bölgesinde (çay ve kahvehane olarak belirtilen kitlelerin bahçe kısmında) kaldığı, kıyıda inşaat yaklaşma sınırının yer yer geçirildiği, 507, 600 ve 601 sayılı parseller üzerinden geçirilen inşaat yaklaşma sınırının bu parsellerden sonra devam etmediği, imar planlarında inşaat yaklaşma sınırının değişik kabullerle geçirilmesinin planlama esasları yönünden olduğu kadar hukuk prensipleri yönünden de açıklanmasının mümkün olmadığı, Gayrımenkul Eski Esaerler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Kararlarına göre 601 sayılı parselin kamulaştırılacak alanlar içinde yer aldığı, “ilkokul” ile “köy kabul evi” arasında kalan parselin hiç bir fonksiyona cevap veremediği, bir gezi alanı olmadığı, bir park olarak düzenlenmediği, tamamiyle bir ticaret alanına da dönüştürülmediği, kahvehane ve çayhanenin bir bölümü olarak gösterildiği, ancak bu tür kullanışlar için kamulaştırma yapılmasının doğru olmadığı, planın mahallindeki tesbitlere dayanmadan düzenlendiği, 4.2.1983/onay günlü, Antik Side kenti Koruma ve Uygulama planında 601 sayılı parselin 10 m. yaklaşma sınırı ve ticari eylem alanı olarak belirlenmesinde imar ve eski eserler mevzuatı esas alınmak ve 26.4.1982/günlü, 8/4636 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 14.5.1982/günlü, A-3829 sayılı Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararları da değerlendirilmek suretiyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı yönünden uygunluk bulunmadığı, planın mevcut verilere göre yeniden ele alınmasının kent yönünden, yaşam huzuru açısından kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş, davacı tarafından bilirkişi raporuna bir itirazda bulunulmamış, davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı Danıştay Altıncı Dairesinin 1983-540 esas sayısında kayıtlı dava dosyasında verdiği müşterek dilek çe ile, 601 sayılı parselin plajdan başlayarak ana yol boyunca kıyıyı takip ederek gelen yaya gezinti alanının sonuçlandığı düğüm noktasında bulunduğunu, 600 sayılı parsel ile birlikte yaya gezinti alanının bütünü içinde yer aldığını, bitişik iki parselinde köy kabul evi, ve ilkokul gibi kamuya ayrılmış yapılarla çevrelendiğini, bütün bu verilere rağmen bilirkişi raporunda bu parselle ilgili olarak hiç bir fonksiyona cevap vermediği şeklindeki görüşün nedenlerini anlamanın mümkün olmadığını, inşaat yaklaşma sınırının ancak inşaat yapılacak alanlar için geçerli olduğunu, inşaat yapılmasını önerilmeyen bir parselde inşaat yaklaşma sınırı çizilmesinin anlamsız olduğu kadar, yanılmalara da yolaçabileceğini, Side imar planında yol boyu gezinti alanlarında önerilen çayhane, kahvehane türü ufak yapılaşmaların sur duvarına 10 m. den fazla yaklaşmaması için bu sınır çizgisinin geçirildiğini, inşaat önerilmeyen parsellerde bu çizginin tabii olarak devam ettirilmediğini, bu hususun bilirkişilerin iddialarının aksine planlama esasları yönünden de, hukuk prensipleri açısından da hiç bir sakıncası olmaması gerektiğini öne sürerek itirazda bulunmuştur.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1710 sayılı Eski Eserler Kanununun 13.maddesinde imar planlarının düzenlenmesinden Bakanlığın görüşünün alınacağı, daha önce onaylanmış imar planlarının düzenlenmesinden Bakanlığın görüşünün alınacağı daha önce onaylanmış imar planlarının eski eserler, tarihi ve tabii anıtlar bakımından değiştirilmesi gerekli görüldüğü ve bu hususta Anıtlar Yüksek Kurulunun kararı alındığı takdirde Bakanlığın gerekli değişiklik önerisinde bulunabileceği belirtilmiş, buna parelel olarak 23.7.1983/gününde yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17.maddesinde de, bir alanın sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve geçiş dönemi yapı şartlarının belirlenmesini takiben Yüksek Kurulun Kararı doğrultusunda Koruma amaçlı imar planının yürürlüğe konulacağı, dolayısıyla koruma amaçlı imar planlarının kurul kararlarına aykırı olamayacağı öngörülmüştür.

Olayda ise dava konusu 1/1000 ölçekli, 4.2.1983/onay günlü Antik Side Kenti Koruma İmar Uygulama planının dayanağını oluşturan 14.5.1982/gün lü, A-3561 sayılı Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek kurulu kararında, 601 parsel sayılı taşınmazın durumunun antik sur duvarları ile ilgili kazı ve restarasyon çalışmaları başladığında değerlendirileceği belirtilmiş ve bu yerle ilgili henüz bir sonuca varılmamış olması na karşın koruma imar planında söz konusu taşınmaz inşaat yaklaşma sınırı ve ticari eylem bölgesi olarak belirlenmek suretiyle Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararında öngörülmeyen yeni kullanımlar getirilmesinde yukarıda belirtilen yasa kurallarına aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, 1/1000 ölçekli, 4.2.1983/onay günlü Antik Side Kenti Koruma İmar Uygulama planının 601 parsel sayılı taşınmazla ilgili bölümünün iptaline karar verildi.