İntifa hakkı sahibinin imar planı değişikliğine karşı açılan davada ehliyetinin bulunduğu; davaya katılana ait parseller üzerine istenilen nitelikte turistik tesis yapılabilmesi ve turistik tesisin spor alanı ve yolunun davacının intifa hakkına sahip olduğu parsel vasıtasıyla sağlanması amacıyla anılan parselin davacının izni alınmaksızın plana dahil edilmesinde isabet bulunmadığından mevzii imar planının sözü edilen parselle ilgili bölümünün iptali
İstem; imar planı değişikliğinin iptali dileğiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki Danıştay Altıncı Dairesi kararının düzeltilmesi isteminden ibarettir.
İstemde bulunanın davaya konu edilen parselin 7/28 nin mülkiyetine, 14/28 nin de intifa hakkına sahip bulunduğu, sözü edilen taşınmazın çıplak mülkiyetinin 9.9.1981/gününde davaya katılan … ye satıldığı, taşınmaz üzerindeki intifa hakkının devam ettiği anlaşıldığından …’un azlık oyuna karşılık, istemde bulunanın davada menfaati bulunduğu nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendine göre karar düzeltme istemi yerinde görülerek Danıştay Altıncı Dairesinin ehliyet yönünden red kararı kaldırılıp için esası incelendi.
Dava, … parselin topluma açık sökülebilir hafif yapılara elverişli (E) grubu inşaat alanı olmaktan çıkarılarak 407, 408 ve 410 sayılı parsellerle birlikte turistik tesis alanı olarak belirlenmesine ilişkin belediye meclisi kararı ile kabul edilerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan mevzii imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı yanında davaya katılan ……………..’nin kendisine ait 407, 408 ve 410 sayılı parsellerin turistik tesis alanı olarak belirlenmesi için imar planında değişiklik yapılmasını istediği, belediye meclisinin bu doğrultudaki önerisinin yol şemasını ve ada düzenini bozucu olması nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca reddedildiği, ……………..’nin daha sonra davacının yarısının intifa hakkına sahip bulunduğu parseli de içine alan plan değişikliği istediği, bu istek üzerine alınan belediye meclisi kararının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onandığı, söz konusu plan değişikliğiyle 407, 408 ve 410 sayılı parseller üzerine istenilen nitelikte turistik tesis yapılabilmesi ve turistik tesisin spor alanı ve yolunun davacının intifa hakkına sahip olduğu parsel vasıtasıyla sağlanması amacıyla uyuşmazlık konusu 409 sayılı parselin davacının izni alınmaksızın plana dahil edildiği, bu işlemin taşınmazın sadece çıplak mülkiyetine sahip olan kişi yararına düzenlendiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle turistik tesis alanının bir bölümünde intifa hakkı sahibi olan davacının izni alınmadan yapılan dava konusu mevzii imar planının 409 sayılı parselle ilgili bölümünün iptaline karar verildi.
AZLIK OYU: Medeni Kanunun 717 ve 727.maddeleri hükümlerine göre bir taşınmazda intifa hakkı, o malın zatına ve cevherine taalluk etmeyip, sahibine sadece ondan faydalanmayı sağlar. Bu nedenle mülk sahibi, intifa hakkı sahibinin muvafakatini almaya gerek olmaksızın o şey üzerinde tasarruf edebilir. Bu yasal düzenleme karşısında, imar planlarının düzenlenmesinde intifa hakkı sahibinin muvafakatinin alınmasına gerek olmadığı açıktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin ve imar planına karşı açılan davanın reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.