İmar para cezasının ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme emri ile ilgili uyuşmazlıkta 2577 sayılı yasanın 27/8. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ancak alacağın dayanağı olan encümen kararına karşı dava açıldığından kesinleşmeyen alacak için ödeme emri düzenlenemeyeceği bu nedenle ödeme emrinin iptalinin sonucu itibariyle yerinde olduğu
Uyuşmazlık; Belediye Encümeni kararına dayanılarak düzenlenen ödeme emrinin iptali isteği ile açılan davada Vergi Mahkemesince verilen iptal kararının bozulması isteminden ibarettir.
Temyiz edilen mahkeme kararında her ne kadar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddesinin 8.bendinin “Vergi Mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması tarh edilen vergi resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemini durdurur” hükmü uyarınca ödeme emri ile istenen para cezası dava konusu edilip dava henüz
karara bağlanmadığından, tahsil edilebilir hale gelmiş bir amme alacağından bahsetmek yasal açıdan mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmişse de, para cezaları gerek bu cezayı doğuran olay ve yasal dayanağı yönünden, gerekse amacı yönünden vergi, resim ve harç niteliğinde değildir. Bu nedenle olaya 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinin 8.bendinin uygulanma olanağı yoktur.
Ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa kurallarına göre ancak kesinleşmiş alacakların takip ve tahsili için ödeme emri düzenlenebileceğinden, alacağın dayanağı olan belediye encümeni kararına karşı dava açtığı anlaşılan davacı hakkında ödeme emri düzenlenmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Belirtilen bu gerekçeyle dava konusu ödeme emrinin iptali gerekirdi. Ancak ödeme emrinin iptal edilmiş olması karşısında sonuç olarak Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oyçokluğuyla karar verildi.