Ruhsatsız hale gelen yapı mühürlenmiş olduğuna göre, inşaata ancak mührün sökülmesi ile devam edilebileceğinden, para cezasının mahkemece durdurma emrinin maliklerinden birine tebliğ edilmediği, diğer maliki de ilanen tebliğ edildiğine ilişkin belge bulunmadığı gerekçeleriyle iptalinde isabet bulunmadığı
Dava, durdurma emrine karşın yapıya devam edilmesi nedeniyle, 6785 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca durdurmadan sonra eklenen bölümlerin maliyet bedeli olan … liranın para cezası olarak alınmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesinin kararıyla, durdurma emrinin davacılardan Davut Çelik’e tebliğ edildiğine ilişkin ilmuhaberdeki imzanın bu şahsa ait olmadığının bilirkişi incelemesi sonucunda saptanması nedeniyle bu davacıya durdurma emrinin tebliğ edilmediği, diğer davacıya ilanen tebligat yapıldığına ilişkin belgelerin ise işlem dosyasında yer almadığı, ayrıca durdurma tutanaklarında inşaatın mühürlendiğinin belirtilmediği gibi ayrı bir mühürleme tutanağı düzenlenerek inşaatın imar tüzüğünün 9.maddesi uyarınca mühür altına alınmadığı gerekçeleriyle dava konusu belediye encümeni kararı iptal edilmiş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
6785 sayılı Yasanın 19.ve İmar Tüzüğünün 9.maddelerinde ruhsat ve eklerine aykırı olan veya ruhsatsız başlanan yapıların derhal durdurulacağı ve aynı yasanın 20.maddesinde durdurma emrinden sonra hiçbir şekilde inşaata devam edilemeyeceği, inşaata devam edilmesi halinde durdurma emrinden sonra yapılmış kısımların belediyece re’sen takdir edilecek maliyet bedeli kadar para cezası alınmasına belediye encümenince karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden 27.3.1975 günlü ruhsata dayanılarak yapılmakta olan inşaatın, 6785 sayılı yasanın 10.maddesinde öngörülen dört yıllık süre içinde bitirilmediği, ve ruhsatın yenilenmesi yoluna gidilmediğinden ruhsatsız duruma düştüğü ve ruhsatsız yapılmakta olan inşaatın durumunun İmar Kanununun 19.maddesi uyarınca tanzim edilen durdurma zaptı ile saptandığı, inşaatın aynı gün yukarıda değinilen kurallar uyarınca mühürlenerek durdurulduğu, tesbit ve durdurma zabıtların tanzim edildiği ve inşaatın İmar Nizamnamesinin 9.maddesi uyarınca mühür altına alındığı hususunun tutanakla tesbit olunduğu, buna karşız inşaata devam edildiği ve bu durumun yöntemine uygun biçimde saptandığı anlaşıldığından durdurma emrinden sonra eklenen bölümlerin maliyet bedeli kadar para cezası alınmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Davacılar tebligatın usulüne uygun olmadığını iddia etmiş iseler de inşaat 28.5.1979/da mühürlenmek suretiyle durdurulduğuna göre; inşaatın devamı ancak mührün sökülmesi ile mümkün olacağından mührü sökerek inşaata devam ettikleri açık olan davacıların bu konuya yönelik savları yerinde görülmemiştir.
Kaldı ki davacılardan …’na mevcut adresinde yapılan tüm soruşturmalara karşın bulunamaması nedeniyle inşaatın durdurularak mühürlendiği hususunun 16.8.1979/günlü Resmi Gazetede ilanen tebliğ edildiği işlem dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Ancak, 8.3.1984 tarihinde yürürlüğe giren 2981 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılacak tespit ve değerlendirme sonucunda yapı için ruhsat ve kullanma izni verildiği takdirde söz konusu para cezasının anılan Yasanın 19.maddesi gereğince terkin edilmesine karar verileceği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle anılan mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.