1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/142 K: 1985/919 T: 27/05/1985


Parselasyon yapılması yolundaki istemin reddine ilişkin işlemin yargı denetimine tabi olduğu, mahkemece bu konuda idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği nedeniyle davanın reddinde isabet olmadığı, ancak kısmi düzenleme isteminin idarece reddinin yerinde olduğu

Dava, taşınmazın 6785 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulması yolundaki başvuruya cevap verilmemek suretiyle tesis edilen işlemin iptali dileğiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince verilen kararla, parselasyon yapılması isteğinin idare eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilmemesi nedeniyle inceleme olanağının bulunmadığı, komşu parsele verilen inşaat ruhsatının da projenin değiştirilerek yapının giriş kapısının başka yere alınması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, idare mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 42. maddesinde belediyelerin, imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların, plan ve mevzuata uygun biçimde inşaata veya tespit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi maksadıyla düzenlenmesi için, bunları sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleriyle, yol fazlalarıyle ve belediye kamu tüzel kişilerine, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek, plan ve mevzuat icaplarına göre hisseli ve hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri ilgililere dağıtmaya yetkili olduğu belirtilmiş, sözü geçen madde uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemeleri hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde ise düzenleme sahasının genellikle bir müstakil imar adasından daha küçük olamayacağı, ancak yapı adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında bir kaç taşınmaz malın tevhit ve ifrazı yoluyla imar veya yol istikamet planı ile imar mevzuatına uygun imar parselleri elde edilmesinin mümkün bulunması halinde adanın geri kalan parsellerinin müstakil düzenlemeye konu teşkil edebileceği kurala bağlanmıştır.

Olayda, davacının taşınmazının bitişik parsellerle şuyulandırılmak suretiyle kısmi parselasyon işlemine tabi tutulmasını istediği, bu başvurusunun belediyece cevap verilmeyerek reddedildiği, tesis edilen olumsuz işlemin iptali dileğiyle idare mahkemesinde dava açıldığı, ancak daha sonra verilen dilekçelerle davanın genişletilerek bitişik 17 sayılı parsele verilen inşaat ruhsatı ile yapının giriş kapısının kendi taşınmazına yönelik bulunduğu öne sürülerek sözü edilen inşaat ruhsatının düzeltilmesinin mahkemeden istenildiği dosyada yer alan belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davanın konusunu açıkça kısmi parselasyon yapılması isteminin cevap verilmemek suretiyle tesis edilen olumsuz işlem oluşturduğundan komşu parsele verilen inşaat ruhsatının imar mevzuatına aykırı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle projenin değiştirilmiş olması nedeniyle karara yer olmadığı yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan, kısmi düzenleme yapılması yolundaki başvurunun reddine dair idari işlemin yargısal denetiminin de idari yargı yerince yapılacağı cihetle idari işlem ve eylem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği gerekçesine dayalı temyiz edilen karar gerekçesinin bu kısmında da usul ve yasaya aykırılık açıktır.

Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca işin esasına geçildiğinde: Davacıya ait taşınmazın içinde yer aldığı 213 sayılı kadastral adada henüz hiçbir düzenleme yapılmadığı, parselasyon çalışmalarının 4 yıllık imar planına alındığı ve devam ettiğinin keza dosyanın incelenmesinden anlaşılması karşısında; çevresi ile birlikte ele alınması gerekli kadastral adada kısmi düzenleme yapılması yolundaki davacı isteğinin reddine dair işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verildi.