6785 sayılı kanunun ek 4.maddesi gereğince ödenmesi istenilen para, vergi, resim ve harç niteliğinde olmadığından, ödenmesi ihbarname ile istenilmiş olsa bile dava konusunun ihbarname şeklinde düzenlenmiş bir idari işlem olduğu nedeniyle yol harcamalarına katılma payının ihbarname ile istenemeyeceği yolundaki idare mahkemesi kararında isabet bulunmadığı, mevcut kaldırımın sökülerek başka bir malzeme cinsinden yeniden inşa edilmesi halinde yapılan masrafların ek 4.maddeye istinaden taşınmaz maliklerden istenemeyeceği
Dava, davacıya ait taşınmazın önündeki tretuvarın karo döşenmesi ve mozayik kaplanması nedeniyle yapılan harcamaların payı oranında tahsili amacıyla 6785 sayılı İmar Kanununun Ek 4.maddesi uyarınca Belediyesince düzenlenip tebliğ edilen ihbarnamenin iptali dileğiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince verilen kararla, 6785 sayılı Yasanın Ek 4.maddesinde yol harcamalarına katılma payının tahsil şeklinin düzenlenmemiş olması nedeniyle yapılan harcamaların bir ihbarname ile davacıdan istenmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ihbarname iptal edilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar belediyece tretuvarın karo döşenmesi ve mozayik kaplanması nedeniyle yapılan harcamaların payı oranında tahsili amacıyla belediye vergi ve resimlerine ait ihbarname düzenlenerek tebliğ edilmiş ve dava da bu ihbarnameye karşı açılmış ise de, sözü edilen ihbarnamede, ödenmesi istenilen meblağın yasal dayanağı olarak 6785 sayılı İmar Kanununun Ek 4.maddesinin belirtildiği çekişmesizdir.
Şu hale göre, 6785 sayılı Yasanın anılan Ek 4.maddesi gereğince ödenme si istenilen para, vergi, resim ve harç niteliğinde bulunmadığından ödenmesi ihbarname ile istenilmiş olsa bile, dava konusunun ihbarname şeklinde düzenlenmiş bir idari işlem olduğu açıktır. Bu itibarla, dava konusu işlemin sadece düzenleme biçimine itibar edilmek suretiyle İmar Kanununun Ek 4.maddesi gereğince yapılan harcamaların bir ihbarname ile istenemeyeceği gerekçesiyle oluşturulan İdare Mahkemesi kararında usul ve yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenle İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca işin esasına geçildiğinde;
6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4.maddesinde,”yolu yapılmış ve bordürleri döşenmiş bulunan meydan, cadde ve sokaklar üzerindeki binalı ve binasız arsa sahipleri, kendi gayrimenkulleri önündeki yaya kaldırımını tesbit olunan kota, bulunduğu şehir, bölge, mahal ve yolun hatlarına uygun olarak belediyece tespit olunacak şekle ve malzeme cinsine göre yaptırmaya mecburdurlar.” kuralı yer almıştır.
Olayda ise, davacıya ait taşınmazın önünden geçen caddenin eskiden açılmış, bordürleri ve kaldırımlarının yapılmış olduğu, bu kaldırımların zamanla eskimesi yüzünden onarılmak zorunda kalındığı, belediyece kentin tüm kaldırımlarının yeknesaklığının sağlanması ve estetiğinin geliştirilmesi amacıyla mevcut kaldırımın sökülerek karo döşendiği ve mozayik kaplandığı, bu iş için yapılan harcamaların da payları oranında cadde üzerinde taşınmazları bulunan kişilerden tahsili amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiği dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mevcut kaldırımın sökülerek başka bir malzeme cinsinden yeniden inşa edilmesi halinde yapılan masrafların cadde üzerindeki taşınmaz maliklerinden payları oranında tahsili isteminde yukarda değinilen İmar Kanununun Ek 4.maddesi hükmünde öngörülen koşullara uyarlık bulunmaması nedeniyle tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık açıktır.
Ancak kaldırımların yeniden düzenlenmesi dolayısıyla yapılan harcamaların 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86.maddesiyle belirli esas ve usuller çerçevesinde kaldırımdan yararlanan taşınmaz sahiplerinden katılma payı olarak istenebileceği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, dosyanın İdare Mahkemesine geri gönderilmesine karar verildi.