1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/408 K: 1985/1034 T: 11/06/1985


Davacının yasal olmayan davranışı sonucu tesis edilen mühürleme işleminden dolayı yapının içindeki çimentoların kullanılamayacak hale gelmesinde ve inşası biten bazı bölümlerden kiraya verilmesi yoluyla yararlanılmamasında belediyeye yüklenilebilecekleri kusur bulunmadığından tazminat isteminin reddi

Dava, taşınmazda bulunan yapıya ruhsatsız ilave edilen ikinci kat kolonlarının yıktırılması, binanın mühürlenmesi nedeniyle içinde bulunan çimentoların taşlaşması ve binanın bitimi halinde elde edilecek kira gelirinden yoksun kalınması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi kararıyla ikinci Kat kolonlarının yıkımı hakkındaki belediye encümeni kararının iptal edildiği, bu iptal kararı ile davacıya ait inşaatın ikinci kat kolonlarının yıkımı uygun görülmediğinden davalı idareye yıkıma başlanılmış ise uğranılan zararı tazmin etmek görevi düştüğü, İdare Mahkemesince verilen iptal kararının belediyece uygulanması zorunlu olduğundan ve uygulanmış olsaydı inşaatın mührünün sökülmesi ve çimentonun kullanılması imkanı doğacağından iptal kararının uygulanmaması nedeniyle 6 ton çimentonun taşlaşmasından doğan zararın tazmini gerekeceği, inşaatın ana giriş kapısının mühürlendiği ruhsatı bulunan zemin kattaki dükkanlar ile birinci kattaki dört dairenin inşaatın zamanında bitirmemesi nedeniyle yoksun kalınan kira gelirinin de davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek ve Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan delil tespitine dayanılarak 42 adet ikinci kat kolon değeri olan … lira, 6 ton çimentonun taşlaşmasından doğan … lira ile zamin kattaki 13 adet dükkanın inşaatının zamanında bitmemesi sonucu dava tarihine kadar yoksun kalınan kira bedelleri olan … lira olmak üzere toplam … liranın davacıya ödenmesine, … liralık tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar davalı belediyece temyiz edilmiştir.

6785 sayılı İmar Kanununun 6.maddesinde ruhsatsız, 7.maddesinde ruhsatiye ve eklerine aykırı inşa edilen yapıların derhal durdurulacağı, yapı yasa ve yönetmeliklere, imar ve istikamet planlarına uygun olduğu veya buna göre düzeltilebildiği takdirde belirlenen usule göre ruhsatiyeye bağlanacağı, korunması ya da düzeltilmesi mümkün olmayan haller de belediye encümenlerince yıktırılmasına karar verileceği, İmar Tüzüğünün 9.maddesinde de ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıların tamamının mühürlenmek suretiyle derhal durdurulacağı, yapının görülecek herhangi bir yerin konulacak mühürün yapının tümünü kapsayacağı ancak yapı için ruhsat alındıktan sonra mühürün kaldırılacağı ve inşaatın devamına izin verileceği hükme bağlanmıştır.

Davacının zemin ve bir kat için ruhsat aldığı ancak ruhsatsız olarak ikinci katın yapımına başlandığı, belediyenin mühürlemek suretiyle inşaatı durdurduğu, daha sonra bu bölümlerin yıkılmasına karar verdiği, açılan dava sonunda İdare Mahkemesince iptal kararı verilmiş ise de temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesince iptal kararının yapının 2805 sayılı yasa kapsamına girmesi nedeniyle bozulmasına karar verildiği, mahkemenin de anlaşmazlık hakkında bu karara uyduğu, bu arada yapının ruhsatsız yapılan bölümünün yıktırıldığı dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.

Yapının, ikinci kata ruhsatsız devam edilmiş olması nedeniyle tüm yapıyı kapsamak üzere mühürlenerek durdurulmasında yukarıda değinilen Yasa ve Tüzük kurallarına aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Davacının yasal olmayan davranışı sonucu tesis edilen mühürleme işleminden dolayı yapının içindeki çimentonun kullanılamıyacak hale gelmesinde ve inşaatı biten bazı bölümlerden kiraya verilmesi yoluyla yararlanılmamasında davalı idareye yüklenebilecek bir kusur mevcut olmadığından bu konulara ilişkin tazminat isteminin mahkemece kabulünde isabet görülmemiştir.

Öte yandan, belediye encümenince verilen yıkım kararı hakkındaki idare mahkemesinin iptal kararının Danıştay Altıncı Dairesince bozulması ve mahkemenin de bu karara uyarak 2805 sayılı yasa hükümleri uyarınca anlaşmazlığın karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca bağlanması karşısında uyulması gereken bir iptal kararının artık var olmadığını kabul etmek zorunludur. Bu durum karşısında İdare Mahkemesinin, ruhsatsız yapılan bölümlerin 6785 sayılı İmar Kanununun 6 ve 7.maddelerinde öngörülen hususlara uygun olup olmadığını, aynen veya düzelterek korunmasının mümkün bulunup bulunmadığını araştırarak ulaşılacak sonuca göre bu konudaki tazminat istemi hakkında karar vermesi gerekirken davacı talebinin kabul edilmesinde de isabet görülmemiştir.

Ayrıca kararın dayandırıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla yaptırılan zarara ilişkin tesbit raporlarındaki rakamlarla İdare Mahkemesinin belirlediği tazminat arasında da uyumsuzluk bulunduğu dava dosya sının incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen hususlar esas alınarak yeniden bir karar verilmek üzere İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.