1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/498 K: 1985/1359 T: 19/11/1985


İmar planında yol ve resmi kullanım alanında kalan taşınmaz hakkında, 5 yıllık kısıtlılık süresinin başlatılması isteminin, taşınmaz üzerinde 2 katlı bina bulunduğu nedeniyle reddinde isabet bulunmadığı

Uyuşmazlık; davacılara ait taşınmazın imar planında yol ve resmi kullanım alanına ayrılması nedeniyle İmar Kanununun 33.maddesi uyarınca 5 yıllık sürenin başlatıldığına ilişkin işlem yapılması hakkındaki başvurunun, İmar Kanununun 33.maddesi uyarınca kısıtlılığın meskün alanlarda tamamen boş olan arsalar için geçerli olduğu, davacıların taşınmazı üzerinde iki katlı bina mevcut olduğundan kısıtlılık isteğinin anılan Yasa kuralına ters düşeceği gerekçesiyle reddi yolundaki Belediye Başkanlığı işleminin İmar Kanunu ve Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkındaki Yönetmelik kuralları uyarınca tasarrufu kısıtlanmış bulunan taşınmazda imar planı uyarınca bekleme süresinin başlatılması amacına yönelik davacıların başvurusunun taşınmaz üzerinde iki katlı bina bulunduğu, bu nedenle kısıtlılık isteğinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle reddedilmesinin anılan Yasa ve Yönetmelik kurallarına uygun düşmediği ve kısıtlılık hallerinin meskün alanlarda tamamen boş olan arsalar için geçerli olduğu savının da yasal bulunmadığı, bu durumda bekleme süresinin başlatılmasına yönelik başvuru üzerine anılan Yasa ve Yönetmelik kuralları uyarınca, taşınmazın imar planında tahsis amacı da belirtilerek bekleme süresinin başlatıldığı ve mevzuat gereği taşınmazın kısıtlandığı hususlarının belirtilmesi gerekirken aksine uygulanan işlemde mevzuata uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptaline ilişkin olarak İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması isteminden ibarettir.

Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.

KARŞI OY: Dava, imar planında yol ve resmi kullanım alanında kalan Gaziantep, Akyol Mahallesi 5 pafta, 88 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın İmar Yasasının 33.maddesinde yer alan kurallardan yararlandırılması için davalı belediyeye yapılan başvurunun sadece tarihi açısından belgelendirilmesi hakkındaki talebin, söz konusu taşınmazın üzerinde iki katlı bina bulunduğu gerekçesiyle kısıtlılık isteğinin yerine getirilemiyeceği yolundaki 13.6.1984/günlü, 649/84 sayılı davalı belediye işleminin iptali dileğiyle açılmıştır.

6785 sayılı İmar Kanununun 33.maddesinde; imar ve yol istikamet planlarında amme hizmet ve tesislerine ayrılmış yerlerde inşaata ve mevcut binalarda ise esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmiyeceği, ancak bu gibi yerlerin iskan hudutları içinde bulunanlarından dört yıllık imar programına dahil edilmiş olan yerler müddeti içerisin de, dört yıllık programa dahil bulunmıyan yerler ise sahiplerinin yazılı müracaat gününden itibaren beş yıl içerisinde kamulaştırılmadığı takdirde yönetmelik hükümlerine uygun inşaat yapılacağı hükme bağlanmış, Emlak Vergisi Kanununun 30.maddesi uyarınca yürürlüğe konulan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelikte de; yukarda sözü edilen Yasa maddesinde öngörülen imar ve yol istikamet planlarında amme hizmet ve tesislerine ayrılmış olması nedeniyle inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalarla ek ve değişikliklere izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı, kısıtlamanın, dört yıllık imar programına dahil bulunan yerlerde, programın kesinleşme tarihinden başlayarak bu program süresinden, dört yıllık programa dahil bulunmayan yerlerde ise taşınmaz sahibinin yazılı müracaatından itibaren başvuruyu izleyen bütçe yılı başından başlamak üzere beş yıldan fazla olamıyacağı ve bu yönetmeliği Maliye Bakanlığının yürüteceği kuralı konulmuştur.

Bu kuralların değerlendirilmesinden, belediyelere tanınan yetkinin söz konusu durumdaki taşınmazların yapılaşmasıyla sınırlı olduğu, taşınmazların kısıtlılığı konusunda ise belediyelerin değil Maliye ve Gümrük Bakanlığına bağlı birimlerin yetkili olduğu kolayca anlaşılmaktadır.

Öte yandan kısıtlılık vergi hukukunu ilgilendirdiğinden konuya ilişkin yargı denetiminin de vergi mahkemesince yapılması gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle davacının İmar Kanununun 33.maddesi uyarınca yaptığı başvurusunun sadece tarihi açısından belgelendirilmesi yolundaki isteğinin taşınmazın kısıtlılık halinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde mevzuata aykırılık açık olmakla beraber Gaziantep İdare Mahkemesinin temyiz edilen kararının taşınmazın kısıtlılık hakkından yararlandırılması gerektiği yolundaki bölümünde isabet bulunmamaktadır. Bu durum belirtilmek suretiyle, 15.3.1985/günlü, 121 sayılı Gaziantep İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla karara bu yönden karşıyım.