1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/775 K: 1985/1427 T: 10/12/1985


Mücavir sahada hızlı bir gelişme ve yoğun nüfus artışı olduğu, yerleşme birimleri ile belediye mezbahası bulunduğu nedeniyle imar planı yapılmamış olan bu yörede yol için kamulaştırma yapılabileceği, ancak mevcut yolların yeterli olup olmadığının mahkemece incelenmesi gerektiği

Dava, taşınmazın bir bölümünün yol yapımı amacıyla kamulaştırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış İdare Mahkemesi kararıyla yol yapımı nedeniyle kamulaştırmaya gidilebilmesi için, öncelikle yolun bir imar planı kapsamında bulunması yada onaylı yol istikamet planının var olması gerektiği, yürürlükteki imar planında yer almayan ve yol istikamet planıda bulunmayan bir yol için kamulaştırmaya gidilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlem iptal edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Anayasanın 46.maddesinde “… kamu yararının gerektirdiği hallerde …” olay tarihinde yürürlükte olan 6830 sayılı Yasanın 1.maddesinde de “… umumi menfaatler için lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere …” özel mülkiyette bulunan taşınmazların kamulaştırılacağı kurala bağlanılmış olması, kamulaştırma işlemlerinde esas ilkesinin ve önemli olan yönün kamu yararı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Söz konusu Yasada kamulaştırma işlemlerinde genel olarak kamu yararı kararına dayanılması öngörülmüş ancak 6.maddesinin son fıkrasıyla, onanlı özel plan ve projesine göre yapılacak inşaat ve tesisler için ayrıca kamu yararı kararı alınması ve bunun onaylanması gerekli görülmeyerek kamulaştırma yapacak idare, söz konusu durumların varlığı halinde kamu yararı kararı alma zorunluluğundan bağışık tutulmak suretiyle ilkenin istisnası getirilmiştir. İstisnanın gerekçesi ise İmar ve İskan Bakanlığının veya ilgili Bakanlıkların onayından geçirilerek teknik mükemmeliyet arzeden şehir imar planları ile diğer plan ve projelerin onaylanma zorunluluğuna tabi kılınmasının gereksiz ve yararsız olacağı ve kamulaştırma işleminin tekemmülünü uzatacağıdır. İdareye kamulaştırmada kolaylık sağlayan bu istisnai durumun var olmaması halinde ise olağan yasal yolun başka bir deyişle kamu yararı kararı alınma yolunun izlenmesi doğal ve gereklidir.

Öte yandan 1580 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinin 31.bendindeki plan ve programlara uygun olarak belde yollarının yapılmasıyla belediyelerin görevli kılınması halinin ise imar planında ve programında yer alan yolların yapımının, inşaasının belediyelere bir zorunluluk olarak getirildiği şeklinde değerlendirmek gerekir. Bu yasa kuralında imar planıyla düzenlenmemiş bir yörede yol yapmak için kamulaştırma yoluna gidilemiyeceği anlamını çıkarmak kamu hizmetlerinin gereklerine ters düşeceğinden doğru olmaz.

Nitekim 6830 sayılı Yasaya ait muvakkat encümen mazbatasının yasanın 5.maddesine ilişkin kısmında, kamulaştırma yapma yetkisi tanınan idarelerin taşınmazın köy, belediye, özel idare sınırları içerisinde bulunması bakımından değil, lehine kamulaştırma yapılacak idare bakımından tayin ve tesbit edildiğinin belirtilmesi, zorunluluk hallerinde adı geçen idarelerin yasayla kendilerine verilmiş görevleri yerine getirmek için belde sınırları dışında da kamulaştırma yetkilerinin bulunduğunu göstermektedir. Belde sınırları dışında belediyenin uygulayacağı imar planı söz konusu olamıyacağına göre değişen ve gelişen ekonomik ve sosyal koşulların zorunlu kıldığı hallerde, sınırları içerisinde henüz planı yapılmamış yörede yol açmak için belediyelerin kamu yararı kararı alınmak suretiyle kamulaştırma yoluna gidilebileceğini öncelikle kabul etmek gerekir.

Hasanoğlan Belediyesi mücavir alanı sınırları içerisinde dava konusu taşınmazın yer aldığı ve henüz imar planı yapılmamış yörede hızlı bir gelişme ve yoğun bir nüfus artışı olduğu, yerleşme birimleri ve belediye mezbahasının bulunduğu, ulaşımının sağlanabilmesi için yol yapımının zorunlu olduğu dosyanın incelenmesinden anlaşıldığından usulüne uygun bir biçimde kamu yararı kararı alınmak suretiyle söz konusu taşınmazın kamulaştırılmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Ancak davacı tarafından yörede yerleşme alanı bulunmadığı mevcut yolların yeterliliği öne sürüldüğünden bu hususların araştırılması, yolun buradan geçirilmesinde kamu yararının olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen hususları araştırılarak yeni bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.