İdare mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişilerce düzenlenen rapor ve ek rapor yetersiz incelemeye dayalı olduğundan, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken bu yola başvurulmaksızın soyut gerçeklerle ve bilirkişi raporuna kısmen aykırı olarak karar verilmesinde isabet bulunmadığı
Dava, davacıların paydaşı oldukları taşınmazın resmi tesis alanı, yol ve otopark olarak ayrılmasına ilişkin imar planının iptali isteğiyle açılmış idare mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ve ek raporda davacılara ait parselin resmi tesis alanı ve otopark kullanımlarına ayrılmasının gereksiz olduğu, kuzey güney istikametindeki yolun ise iç kısımlara bağlantıyı sağlaması açısından gerekli olduğu belirtilmiş, söz konusu bilirkişi raporlarının ve imar planı raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı düzenlemesinin en son 1968 yılında değişiklik gören imar planının 20 yıla yakın bir sürede gelişen ve değişen gereksinimler ve nüfus artışına oranla yetersiz kalması nedeniyle planlama alanının genişletilmesi zorunluluğundan doğduğu, ön çalışmalar ve değerlendirme aşamalarında yapılan bilimsel araştırmalara dayanılarak üretilen imar planında resmi tesis alanı, otopark ve yoldan davacıların paydaşı olduğu taşınmazın bulunduğu yere isabet eden kısımda, büyüklük, konum ve işlev açısından çevre halkının sosyal ve kültürel gereksinimleri yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı, bilirkişi raporunda plan raporundaki verilerle çelişen bir hesaplama ve gerekçe getirilmediği sonucuna varılarak ve yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmeyerek davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile sonradan istenilen ek rapor yetersiz incelemeye dayanmakta olup, davacıların taşınmazının imar planında resmi tesis alanı ve otopark olarak belirlenmesinde şehircilik esasları, planlama ilkeleri ve kamu yararına uygunluk bulunup bulunmadığı hususunda gereken açıklığı taşımadığından, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince bu yola gidilmeksizin soyut gerekçelerle ve bilirkişi raporlarına kısmen aykırı olarak davanın reddi hakkında verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davacıların taşınmazının resmi tesis alanı, otopark ve yol olarak belirlenmesine ilişkin imar planında şehircilik esasları planlama ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygunluk bulunup bulunmadığı hususunda söz konusu taşınmazın özel durumu ve plan raporundaki resmi tesis alanları ile ilgili açıklamalarda dikkate alınmak suretiyle yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmek üzere temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.