Her iki planda da kamusal hizmet alanında kalan taşınmazların davacı açısından farklılık getirmediği, sadece fonksiyonların yer değiştirmesinin söz konusu olduğu, dava konusu yeni imar planı değişikliğinde mevzuata aykırılık bulunmadığı
Dava, taşınmazla ilgili 9.9.1983/onay günlü imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, 12.4.1978/onay günlü planda vali konağı, anıt, tören alanı, idari merkez ve yol olarak düzenlenen sahada kalan taşınmazın daha sonra 9.9.1983/onay günlü imar planı değişikliğinde ise idari konak, anıt, tören alanı, idari merkez ve yol olarak düzenlendiği, 1978/ve 1983/planlarında bu işlevlere ayrılan alanın konumu ve büyüklüğünün tamamen aynı olduğu, iki plan arasındaki farkın fonksiyonların yer değiştirmesinden ibaret bulunduğu, her iki planda da davacıya ait parselin kamusal hizmet alanlarında kaldığı, dolayısıyla davacının önceki plana göre mağduriyetinin artması veya kazanımının farklılaşmasının söz konusu olmadığı, dava konusu plan değişikliğinin imar mevzuatı ve şehircilik ilkelerine uygun bulunduğu belirtildiğinden anılan rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.