Özel kişilerle birlikte belediyenin paydaşı olduğu imara elverişli parselin 6785 sayılı imar kanununun 41.maddesi kapsamında bulunmadığı, bu nedenle komşu parsele satışının yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmadığı
Dava, taşınmaza bitişik 198 sayılı taşınmazdan yol geçirilmesi nedeniyle arta kalan kısmın satılması isteminin reddine ilişkin belediye başkanlığı işleminin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince olay tarihinde yürürlükte bulunan 6785 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca belediyelerin ancak kendi mülkiyetinde bulunan müstakil inşaata elverişli olmayan arsaları satabileceği, oysa uyuşmazlık konusu taşınmazın tamamının belediyeye ait olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6785/1605 sayılı İmar Kanununun 41. maddesinin ilk fıkrasında “Belediyeler esasen belediye malı olan veya imar ve yol istikamet planlarının tatbiki dolayısıyla istimlakten arta kalan parçalarla istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlar da hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerleden dolayı tahakkuk eden istihkakları ile ve bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp sattırmak suretiyle imar planına uygunluğu temin ile vazifelidir” hükmü yer almıştır.
Olayda davacıya ait parselin bitişiğinde yer alan ve özel kişilerle birlikte belediyenin de hissedarı olduğu 198 sayılı parsel, daha önce müstakil inşaata elverişli halde iken 1963 yılında bu parselin cephe aldığı yolun genişletildiği, yol genişlemesi nedeniyle 81.32 m2 yüzölçümlü kısmın kaldığı ve kalan kısmın davacı tarafından kendisine satılmasının istendiği dava dosyası içerisinde yer alan belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bu haliyle, parselden arta kalan hisseli kısmın yukarıda değinilen yasa maddesi hükmünde tanımlanan ve bitişik parsel sahibine satılabilecek nitelikte bulunmamaktadır. Zira oluşum şekli itibariyle imar ve yol istikamet planlarının uygulanması sonucu kamulaştırmadan arta kalmadığı gibi istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydandan da ortaya çıkmadığı, imara elverişli mevcut hisseli parselin üzerinden yol geçirilmesi sonucu oluştuğu göz önüne alındığında bitişik parsel sahibine satışının yapılmaması işleminde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının yukarıda değinilen gerekçelerin de ilavesiyle onanmasına karar verildi.