1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/325 K: 1986/414 T: 29/04/1986


İmar para cezaları nitelik olarak bir mali yüküm olduğundan, alacağın aslının dava konusu edilmiş olması halinde bunların tahsiline geçmeden önce yargı organının kararının beklenmesi gerektiği

Dava ruhsatsız inşaat nedeniyle 6785 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca maliyet bedeli kadar para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararına dayanılarak düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış, Vergi Mahkemesi kararıyla, 6785 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca verilen para cezası kararlarının kesin ve yürütülmesi gerekli kararlar olduğu, idari yargı yerince iptal yada yürütmenin durdurulması kararı verilmedikçe cezanın tahsiline geçilebileceği, davacının para cezasına ilişkin encümen kararına karşı İdare Mahkemesinde dava açtığı ancak ödeme emrinin düzenlendiği tarihte yürütmenin durdurulması yada esas hakkında herhangi bir karar verilmediğinden sadece dava açılmasının para cezasının tahsilini engelleyemeyeceği nedeniyle davacıya ödeme emri gönderilmesinde yasalara aykırılık görülmeyerek reddedilmiş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

6785 sayılı yasanın 20.,maddesi uyarınca verilen para cezaları 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1.maddesinin şümulü içerisinde bir amme alacağı olup; bu tür alacakların tahsilinin de bu kanun hükümleri uyarınca yapılacağı kesindir.

Söz konusu yasanın cebren tahsisle takip esaslarını düzenleyen 54 ve müteakip maddelerin tetkikinden de anlaşılacağı üzere bir amme alacağının konusu ne olursa olsun cebren tahsilata geçilebilmesi bir başka ifade ile amme alacağının tahsili için ödeme emri çıkarılması ancak ödeme emrine konu olan alacağın kesinleşmesi halinde mümkündür. Bir amme alacağının iptal yada vergi davasına konu olmasının, kesinleşmesi yönünden farklılık gösterildiğinin kabullenilmesini yasa koyucunun amacı ile bağdaştırmak mümkün değildir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddesinin 1.fıkrasında “Danıştay’da veya İdari Mahkemelerde İdari dava açılması veya kanun yollarına başvurulması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz” hükmü 8.fıkrasında ise “vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarında doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünde tahsil işlemlerini durdurur” hükmü yer almaktadır.

Bu iki fıkranın birlikte incelenmesinden 1.fıkranın genel olarak iptal davalarına ilişkin olduğu, konusu bir amme alacağı olan iptal davaları yönünden yasada bir boşluk olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

6785 sayılı Kanunun 20.maddesine göre verilen para cezası her ne kadar vergi resim ve harç değilse de niteliği itibariyle bir mali yüküm olduğundan, alacağın aslının dava konusu edilmiş olması halinde bunların tahsiline geçmeden önce yargı organının kararının beklenmesi yasa koyucunun amacına ve adalet ilkelerine daha uygun düşer.

Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğnden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi.