1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/630 K: 1986/717 T: 10/07/1986


Davacıya, kadastro parselinin bulunduğu yerde oluşturulan parselden pay verilmesi yerine başka yerlerdeki parsellerden pay verilmesinin yerinde olmadığı

Dava, … parsel sayılı taşınmazları da içeren yörenin 6785 sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin belediye encümeni kararıyla, yapılan itirazı reddeden belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince mevcut yapılaşma ve imar planı koşulları göz önüne alınarak yapılan düzenleme sonucu davacının 324 m2 lik 3 sayılı parselinden % 018 düzenleme ortaklık payına karşılık 6 m2 lik düşülerek davacıya ait 11 nolu parselle şuyulandırılıp 3 sayılı imar parseline dönüştürüldüğü, aynı adada bulunan 278 m2 lik 11 nolu parselden de aynı oranda 5 m2 lik düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra zorunluluk nedeniyle bağımsız parsel oluşturulamadığından şuyulu olarak tahsis yapıldığı, davacının % 45 oranında düzenleme ortaklık payı alındığı yolundaki savının yerinde olmadığı, 11 sayılı parselde bulunan evin ise kerpiçten ve ruhsatsız yapıldığı belirtilerek, işlemde mevzuata aykırılık görülmemiş ve dava reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 42.maddesinde belediyelerin imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların plan ve mevzuata uygun biçimde inşaata veya tesbit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi maksadıyla düzenlenmesi için, bunları sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve belediyeye, kamu tüzel kişilerine, kamu kurumlarına ait yerlerde birleştirerek, plan ve mevzuat icaplarına göre hisseli veya hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri ilgililere dağıtmaya yetkili oldukları, İmar Tüzüğünün 36.ve ilgili Yönetmeliğin 35.maddesinde düzenleme sonucunda oluşacak imar parsellerinin mümkün olduğu kadar aynı yerdeki eski parsel sahibine tahsis edilmesi gerektiği kuralları yer almaktadır.

Olayda ise, davacıya ait parsellerin bulunduğu yörenin anılan 42.madde uyarınca düzenlemeye tabi tutulduğu, ancak davacıya ait 11 sayılı kadastro parseline karşılık yukarıda sözü edilen Tüzük ve Yönetmelik kurallarına aykırı olarak kadastro parselinin bulunduğu yerde oluşturulan 2 sayılı İmar parselinden pay verilmeyerek 5,6,7 ve 9 sayılı imar parsellerinden pay verildiği, davacıya şuyulu olarak tahsisi gereken 2 sayılı imar parselinden ise, kadastro parselleri, bu parselin bulunduğu yerde olmamasına karşın 9 ve 12 sayılı kadastro parsellerine pay verildiği anlaşılmış olup işlemde mevzuata uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi.