İmar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararı ağısından incelenmesi gerektiğinden ceza evi yeri olarak belirlenen alanın plan sınırları dışında olması gerektiği yolundaki adalet bakanlığı yazısına dayanılarak imar planının iptalinin yerinde olmadığı
Dava, davacıya ait taşınmazın cezaevi yeri olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesi kararıyla cezaevlerinin yapım ve bakımından sorumlu olan Adalet Bakanlığının Cumhuriyet Savcılığı’na yazdığı yazıda imar planı sınırları içinde olan alanda cezaevi yapımının uygun olmadığını, plan sınırları dışında cezaevinin yapılabileceği 3000 m2 lik bir arsa aranması gerektiğini belirttiği bu durumda Adalet Bakanlığınca uygun görülmeyen taşınmazın cezaevi yeri olarak belirlenmesinde isabet olmadığı nedeniyle plan değişikliği işlemi iptal edilmiş, bu karar davalı idarelerce temyiz edilmiştir.
İmar planları, planlanan yörenin bu günkü durumunun, olanaklarının ve ilerdeki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler bedelin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında çeşitli kentsel işlevler arasında varolan yada sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yolları bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karekteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri yörenin gerek çevresi ile ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır.
İmar planlarının yargısal denetiminde de bütün bu hususlara uyulup uyulmadığının taşınmazın yeri, büyüklüğü, konumu ve işlevi açısından imar planında ayrıldığı amaca şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi, gerekirse uyuşmazlık konusunda uzman kişilere inceleme yaptırılarak saptanması gerekir.
Bu durumda dava konusu taşınmazın imar planında tahsis edildiği amaç ve yönünden şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından taşınmazın özelliği de göz önünde tutulmak suretiyle değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken sadece Adalet Bakanlığının Cumhuriyet Savcılığına yazdığı yazı esas alınarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı olan temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.