1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/873 K: 1987/168 T: 18/02/1987


Parselasyon sonucu oluşturulan iki parsel inşaata elverişli durumda bulunmadığından ve ancak ikisinin birleşmesiyle bir imar parseli meydana gelebileceğinden, bu parsellerden birinin payının diğer parselin sahibine satılmasında isabet görülmediği

Dava, davacıya ait taşınmazın % 50 si belediyeye verilmek suretiyle imar planına göre parselasyonu sonucu doğan, 246 sayılı eksik parselde ki belediye payının, bu parsele bitişik olup onu tamamlayan ve gene parselasyon nedeniyle üçüncü kişiye takas yolu ile temlik edilen belediyeye ait 300 sayılı eksik parselin yeni malikine takas yolu ile temlikine ilişkin belediye encümeni kararının iptali isteğiyle açılmış İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, gerek 246 sayılı parselin ve gerekse 300 sayılı parselin eksik parseller olduğu, imar kanununun 41.maddesi açık hükmü karşısında belediye tarafından 246 sayılı parselle müşterek olduğu davacıya 246 sayılı parseldeki payını ve 246 sayılı parseli tamamlayan 300 sayılı parseli kıymet takdirini yaptırdıktan sonra alması için teklif edilmesi gerekirken bir işlemi yapmadan 246 sayılı parseldeki payını ve mülkiyetindeki 300 sayılı parseli üçüncü bir kişiye takas şeklinde vermesinin uygun olamayacağı görüşüne varıldığı açıklanmış ise de esasen belediye malı olmayan, kamulaştırma sonucu artan parça ve yönü değiştirilen veya kapanan bir yoldan oluşan saha niteliği taşımayan dava konusu taşınmazların takasıyla ilgili işlemde 6785 sayılı Yasanın 41.maddesine aykırılık bulunmadığından aksine yönelik bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Parselasyondan amaç müstakil inşaata elverişli imar parselleri oluşturmaktır.

Bilirkişi raporu ve dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden ise, parselasyon sonucu oluşturulan 246 ve 300 sayılı parsellerin müstakil inşaata elverişli olmayan eksik parseller durumunda bulunduğu, ancak iki parselin birleşmesi halinde inşaata elverişli düzgün bir imar parseli oluşmasının mümkün olduğu anlaşıldığından, her iki parseldeki hisseler göz önünde bulundurularak hisseli bir imar parseli oluşturulmaksızın bu safhada imar parseli durumunda bulunmayan 246 sayılı parseldeki belediye payının yine imar parseli durumunda bulunmayan ve takas suretiyle üçüncü kişiye devredilen 300 sayılı parselin sahibine verilmesi işleminde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenle eksik incelemeye dayalı olan dava konusu işlemin iptaline karar verildi.