1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/1452 K: 1988/1490 T: 23.11.1988


Bilirkişi incelemesi sonucu, davacıya ait taşınmazın uygulama imar planında değişiklik yapılarak çevre yoluna yeşil bant ve servis yolu olarak ayrılmasında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı, ancak Nazım İmar Planındaki ilkesel düzeydeki yetersizliğin düzeltilmesi gerektiği

İstemin Özeti: … İlçesi, … Mah.437 ada, 90 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün …- … çevre yoluna yeşil bant ve servis yolu olarak ayrılmasına ilişkin 1.3.1986/günlü belediye meclisi kararıyla kabul edilen uygulama imar planı değişikliğinin iptali dileğiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin 5.6.1987/günlü, E:1986/234, K:1987/303 sayılı kararının, sadece uygulama planında değişiklik yapıldığı ve yapılan değişikliğin nazım plana aykırı düştüğü, bilirkişi raporunda tutarsız görüşlerin yer aldığı, sözü edilen rapora dayanılarak verilen kararda usul ve yasaya uyarlık bulunmadığı öne sürülerek bozulması istenilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:

Dava, … İlçesi, … Mah. 437 ada, 90 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün …-… çevre yoluna yeşil bant ve servis yolu olarak ayrılmasına ilişkin 1.3.1986/günlü belediye meclisi kararıyla kabul edilen uygulama imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, …’inn 1968 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında …-… Karayolunun kuzeyi için plan kararları getirildiği, 437 yapı adasının mevcut iskan alanı olarak işlendiği ve karayolu kamulaştırma sınırına kadar korunduğu, buna karşılık 437 adanın doğusundaki yeni gelişme alanlarının karayolundan 15 m lik bir yeşil bantla korunduğu ve ayrıca 12 m lik bir servis yoluna cephelendirildiği, … karayolunun 50 m. lik kamulaştırma sınırları için 3 gidiş – 3 geliş izli, refüjlü ve iki yanında 10 ar m lik geniş tretuvar izleri (ki bunlar potansiyel genişleme alanlarıdır) ile imar planı yapımına ilişkin yönetmelikte verilen lejandlardaki 1. derece otoyol niteliklerini taşıdığı, bu nitelikteki bir yolun ise kent içi yolu olarak düşünülmesi ve iki tarafında tedbir alınmadan, iskan, sanayi ve diğer yapı adalarına doğrudan cephe verilmesi ve bu yol çevresine yönetmelik uygulaması ile kat yüksekliği tanınması, çevresindeki planlı veya plansız kullanışlardan doğrudan yola giriş ve çıkış verilmesinin hem karayollarının mühendislik ilkeleri açısından, hem de ulaşım ve kent planlaması yönünden doğru olmayacağı, 1986/onay tarihli nazım imar planında özellikle yeni konut gelişme alanlarının yer aldığı yaklaşık 1 km lik karayolu cephesinde ve yolun doğusundaki sanayi bölgelerinde …-… karayolu geçişinin niteliğine uygun planlama yapıldığı, karayolu kamulaştırma sınırından sonra 15 m lik ayrıca bant bırakıldığı ve 10 m lik servis yolu gösterildiği, ancak bu planlama ilkelerinin karayoluna 150 m lik cephesi bulunan 437 sayılı adada sürdürülmediği, bu yapı adasında karayolu cephesinde imarlı bir gerçekleşme, yapılaşma yoğunluğu olmamasına karşın bu durum dikkate alınmayarak teşekkül etmiş iskan bölgesi olarak kabul edilip 1968 onay tarihli planda gösterilmiş şekliyle nazım plana aktarılmış, böylece 1986/onay tarihli nazım planın kendi iç tutarlığının zedelenmiş olduğu, dava konusu edilen 1986/onay tarihli uygulama planında ise 437 sayılı yapı adasının karayolunda 15 m lik yeşil alan ve yaya/servis yolu ile ayrılması önerisi getirilerek nazım planda eksik bırakılmış bir planlama ilkesinin uygulama planında gerçekleştirildiği, böylece 437 sayılı yapı adasında teşekkül edecek cephe hattının kamulaştırma sınırından 15 m içeriye çekilmesinin mümkün olacağı ve karayolu çevresindeki parsellerde eşitlikçi ve düzenli bir yapı nizamı sağlanabileceği, anılan uygulama imar planının planlama, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olduğu, ancak aynı tarihli nazım imar planındaki ilkesel düzeydeki yetersizliğin de düzeltilmesi gerektiği belirtildiğinden anılan rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, nazım imar planlarındaki genel kararların ve planlama ilkelerinin uygulama planı hazırlanmasında ve onanmasında dikkate alınması, uygulama planında ortaya çıkan önemli plan kararlarının da nazım plana aktarılarak üst ve alt ölçekli planlar arasında tutarlığın sağlanması önem taşımaktadır. Dava konusu parselin yer aldığı yapı adasında nazım plan düzeyinde karayolu çevresine ilişkin ilke kararı getirilmemiş ve 1968 onay tarihli plandaki gibi bırakılmış ise de, uygulamayı yönlendiren uygulama imar planı olup, dava konusu edilen uygulama imar planında nazım planda eksik bırakılmış planlama ilkesi gerçekleştirilmiştir.

Nazım imar planında da buna göre gerekli düzeltmenin yapılacağı tabiidir. Kaldı ki, imar planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 11. maddesinde de, nazım planlar üzerinde gösterilen teknik ve sosyal altyapı alanlarının konum ile büyüklüklerinin, toplam standartların altına düşülmemek şartı ile uygulama planlarında değiştirilebileceği öngörülmüş bulunmaktadır.

Açıklanan nedenle, dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin 5.6.1987/günlü, E:1986/234, K:1987/303 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan 1800 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 23.11.1988/gününde oybirliği ile karar verildi.