1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/1544 K: 1988/1708 T: 27.12.1988


Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, davacılara ait taşınmazın bir bölümünün meydan düzenlemesi nedeniyle yola katılmasına ilişkin plan değişikliğinin yerinde olmadığı belirtildiğinden, işlem Mahkemece iptal edilmişse de meydan ve kavşak düzenlemesine ilişkin İmar Planı değişikliğinin bütünüyle incelenmesi gerektiğinden, bilirkişilerce sadece davacılara ait binanın düzenlemeye iştirakinin zorunlu olup olmadığı noktasından inceleme yapılmasında isabet yoktur.

İstemin Özeti: …tapusunun 11 pafta, 277 ada, 1 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın 22 m²’lik kısmının meydan düzenlemesi nedeniyle yola katılması yolunda … Belediye meclisinin 3.3.1986/günlü, 52/2 sayılı kararıyla kabul edilen imar planı değişikliği işleminin iptaline dair … İdare Mahkemesinin 15.7.1987/günlü, E:1986/280, K:1987/648 sayılı kararının, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:

Dava, … tapusunun 11 pafta, 277 ada, 1 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın 22 m²’ lik kısmının meydan düzenlemesi nedeniyle yola katılması yolunda … Belediye Meclisinin 3.3.1986/günlü, 52/2 sayılı kararıyla kabul edilen imar planı değişikliği işleminin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak imar planı değişikliğinde şehircilik ve planlama ilkelerine ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş karar davalı Belediye tarafından temyiz edilmiştir. İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut, çalışma, ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir. Bu ölçülere göre hazırlanıp değiştirilebilen imar planlarının yargısal denetimi yapılırken, sadece plan kapsamına alınan belirli bir yerin, bir binanın, bir sokağın vs. plan içindeki durumunun incelenerek sonuca varılamayacağı, planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunamadığının tartışılması gerekeceği açıktır.

Olayda ise, davacılara ait 277 ada, 1 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın …’in şehirlerarası yollardan kente giriş noktasını teşkil eden dört ayrı ana arterin birleştiği kavşak içinde kaldığı, taşınmaz üzerindeki yapının kavşağın köşesine isabet ettiği, ana yollardan giriş nedeniyle araç trafiğinin ve kentin merkezi yerinde kalmasından ötürü de yaya trafiğinin yoğun olduğu kavşakta meydana gelen trafik kazalarıda göz önüne alınarak meydan düzenlemesi yapılmak amacıyla plan değişikliği yapıldığı, bu meydan ve kavşak düzenlemesi kapsamında davacılara ait uyuşmazlık konusu yapının kavşak köşesine isabet eden kısmının görüşü engellemesi nedeniyle bu bölümden 22 m²’ sinin yola kalbedildiği, bu surette davacıların evinin yer aldığı kavşak köşesinin de meydanın öteki köşeleri gibi görüşü engellemeyecek biçimde yuvarlak dönüş noktası haline getirildiği temyiz dosyası içerisinde yer alan tüm belge, kroki ve fotoğrafların incelenmesinden anlaşılmaktadır.

İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenip mahkeme kararına dayanak olarak alınan bilirkişi raporunda ise, plan değişikliği yoluyla elde edilmek istenen amaç gözardı edilerek kavşak planının yeterli ölçüm ve çizim tekniğine dayalı olmadığından bahisle sadece davacıların binası yönünden inceleme yapılarak dava konusu yapının düzenlemeye iştirakinin zorunlu olmadığı sonucuna varıldığı dosyada bulunan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.

Oysa, yukarıda da değinildiği gibi meydan ve kavşak düzenlemesine ilişkin imar planı değişikliğinin bütünüyle amacı, çevre ulaşım ve trafik gibi öteki unsurlarıyla birlikte incelenmeksizin, davacıların binasının düzenlemeye iştirakinin zorunlu olup olmadığı yönüyle sonuca ulaşan bilirkişi raporu, işlemin iptaline gerekçe oluşturabilecek nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak işlemin iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin 15.7.1987/günlü, E:1986/280, K:1987/648 sayılı kararının BOZULMASINA; uyuşmazlığın hukuki niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek, yukarıda belirtilen nedenlerle kentin en merkezi yerindeki kavşakta görüş açısının arttırılması amacına yönelik imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığından davanın reddine, peşin alınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8.500.- lira avukatlık ücretinin ve 3.000.- lira temyiz harcı ile 5.000.- lira temyiz posta giderinin davacıdan (karşı taraf) alınarak davalıya (temyiz isteminde bulunana) verilmesine, fazladan yatırılan 1.800.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 27.12.1988/gününde oybirliğiyle karar verildi.