1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/171 K: 1987/999 T: 10/11/1987


Yıkma işlemine karşı idari yargıda, para cezasına karşı da adli yargıda dava açılması gerektiğinden, her iki işleme karşı idari yargıda dava açılması halinde dosyanın tekemmülünden sonra yıkma işleminin esasının idari yargıda incelenmesi, davanın idari yargının görevine girmeyen kısmının görevden reddi gerekirken, dilekçenin ilk inceleme aşamasında reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı

Dava, ruhsatsız yapının yıktırılmasına ve 500.000 lira para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yapının yıktırılması konusundaki dava mahkemenin görev alanına girmekte ise de 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca ruhsatsız yapılar için verilen para cezalarına karşı yedi gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği, bu durumda ruhsatsız inşaatın yıktırılması ve para cezası alınması konuları arasında maddi ve hukuki birlik bulunduğu, ancak her iki işleme karşı değişik yargı yollarına gidilmesinin yasada öngörüldüğü, böyle olunca adli ve idari yargının görev alanına giren her iki konuda aynı dilekçe ile dava açılmasının 2577 sayılı Yasanın 5.maddesine aykırı olduğu gerekçeleriyle yıkıma karşı 30 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmak üzere dava dilekçesi reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz dosyasının incelenmesinden, ruhsatsız yapılan yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı yasanın 42.maddesi gereğince de 50.000 lira para cezası alınmasına 14.10.1986 günlü, 2576 sayılı belediye encümeni kararıyla karar verildiği, anılan encümen kararının tümünün iptali talebiyle idare mahkemesinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, 3194 sayılı Yasanın 42.maddesine dayanılarak ruhsatsız inşaat nedeniyle verilen para cezalarına itiraz yolu adli mahkemenin görevine girmekte ise de, dava konusu işlemin yapının yıktırılmasına ilişkin kısmına yönelik davanın görüm ve çözümünün İdçre Mahkemesinin görev alanında kaldığı kuşkusuzdur.

Bu durumda, dosyanın tekemmül ettirilerek yıkma işleminin esasının çözümlenmesi ve davanın idari yargının görevine girmeyen kısmı hakkında o aşamada bir karar verilmesi gerekirken, 2577 sayılı Yasanın 14. ve 15.maddelerinde belirtilen dilekçenin reddi nedenlerinden hiçbirini taşımayan dava dilekçesinin reddinde usul ve yasaya uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verildi.