Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca belirlenen Kıyı kenar çizgisinin doğal yapıya uymadığı anlaşıldığından, bu çizginin mahkemece iptaline karar verilmesinde mevzuata aykırılık yoktur.
İstemin Özeti: … kıyı kenar çizgisinin yeniden tespitine ilişkin 21.7.1983/günlü Bayındırlık ve İskan Bakanlığı işleminin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin 26.6.1986/günlü, E:1983/436, K:1986/276 sayılı kararının; kıyı kenar tespitinde İmar Kanununun Ek 7 ve 8 maddelerine ilişkin Yönetmeliğin 1.05. maddesindeki tanımın esas alınarak, kıyı kenar tespitinden önce hazırlanan planla getirilen kararlara ve mülkiyet durumuna itibar edilmediği öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, … kıyı kenar çizgisinin yeniden tespitine ilişkin 21.7.1983/günlü Bayındırlık ve İskan Bakanlığı işleminin iptali isteğiyle açılmış, … İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, dava konusu kıyı kenar çizgisinin doğal olmayan ve çok yeni tarihlerde yapılan E5 karayolu ve … – … asfaltına dayandırıldığı, bu hattın gerçeği aksettirmeyen suni bir hat olduğu, doğada bu şekilde çizgisel ve suni bir sınıf oluşmasının mümkün bulunmadığı belirtildiğinden, bu rapor Mahkemece de kabul edilerek … Fuarı’nın üzerinde kurulduğu sonradan doldurulan alanın altındaki doğal kara parçasının bile denizle ilgisinin olmadığının bilirkişilerce saptandığı ve Yönetmelik maddesindeki tanım uyarınca doğal çizginin esas alınması gerekirken sonradan yapılan kara yolunun sınır olarak kabul edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu kıyı kenar tespitinin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin ‘yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin 26.6.1986/günlü, E: 1983/436, K: 1986/276 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.