3194 sayılı kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, bu kanunun 13. maddesi uyarınca plan değişikliği yapılabilmesi ancak 10.11.1990 tarihinden sonra mümkün olduğundan, davacının imar planı değişikliği yapılarak taşınmazı için inşaat ruhsatı verilmesi yolundaki isteminin idarece reddinde isabetsizlik bulunmadığı
Dava, davacılara ait, imar planında yol ve yeşil alana isabet eden taşınmazın kamulaştırılması yada üzerine inşaat yapılmasına izin verilmesi isteğiyle çoktan dolmuş olmasına karşın kamulaştırılmadığı nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesi gereğince imar planında gerekli değişiklik yapılarak inşaat izni verilmesi yolundaki 2.9.1986/günlü başvurunun, söz konusu taşınmaza ancak geçici ruhsat verilebileceği, 3194 sayılı Yasanın 13.maddesine göre imar planı değişikliği isteminin 9.11.1990 tarihinden sonra dikkate alınabileceği gerekçesiyle reddi yolundaki Belediye Başkanlığı işleminin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, olay tarihinde yürürlükte olan 6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişiklik 33.maddesinde, imar ve yol istikamet planlarında kamu hizmet ve tesislerine ayrılmış yerlerde inşaata ve binalarda ise esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilemeyeceği, ancak bu gibi yerlerin iskan sınırı içinde bulunanlardan dört yıllık imar programına alınan yerler süresi içinde, dört yıllık programa alınmayan yerlerde ise sahiplerinin yazılı başvurularından itibaren beş yıl içinde kamulaştırılmadığı takdirde Yönetmelik hükümlerine uygun inşaat yapılmasına izin verileceği kuralının yer aldığı, anılan Yasa kuralı uyarınca davacılara yönetmelik kurallarına uygun inşaat yapılması için ruhsat verilmesi gerektiği, her ne kadar daha sonra yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesi ile konu yeniden düzenlenmiş ve madde metninde, “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan imar planlarında bahsedilen beş yıllık süre bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerlidir” hükmü yer almakta ise de, 3194 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce beş yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davacıların kazanılmış haklarının doğmuş bulunduğu, yeni yasanın kazanılmış hakları ortadan kaldıracak biçimde yorumlanmasına ve anlaşılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
10.11.1985/gününde yürürlüğe giren 3194 sayılı Yasanın 13.maddesinde, parsel sahibinin imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş yıl sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve civarın özelliklerinden dolayı umumi hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kuruluşunca yapımından vazgeçildiğine dair görüş alındığı takdirde tüm belirli çevredeki nüfus, yoğunluk ve donatım dengesini yeniden irdeleyerek hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat yapılabileceği, bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan imar planlarında bahsedilen beş yıllık sürenin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerli olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların taşınmazlarının kamulaştırılması ya da inşaat izni verilmesi isteğiyle Belediyeye yaptıkları 14.1.1980 günlü ilk başvurudan itibaren 6785 sayılı Yasanın 33. maddesinde öngörülen beş yıllık süre bu Yasanın yürürlükte olduğu sırada dolmuşsa da bu Yasa yürürlükte iken Belediyeye başvurarak anılan sürenin dolması nedeniyle Yönetmelik kurallarına uygun daimi inşaat ruhsatı verilmesini istemedikleri, 3194 sayılı yeni İmar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra 2.9.1986/gününde yaptıkları başvurularında ilk başvurularından itibaren beş yıllık sürenin çoktan dolduğundan bahisle 3194 sayılı Yasanın 13. maddesi gereğince imar planında değişiklik yapılarak inşaat izni verilmesini istedikleri, bu istek üzerine davalı Belediyece plan değişikliği isteğinin 3194 sayılı Yasanın 13.maddesine göre ancak 9.11.1990 tarihinden sonra dikkate alınabileceği, geçici ruhsat istenilmesi halinde bu konunun belediye encümenince görüşülebileceği yolundaki dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, bu Yasanın 13.maddesi gereğince plan değişikliği yapılarak inşaat izni verilmesi isteğiyle yapılan başvuru üzerine davalı idarece tesis olunan dava konusu işlemde anılan Yasa kuralına aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca incelenen davanın reddine karar verildi.