1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/80 K: 1990/319 T: 12/03/1990


Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden seka tesisleri içerisinden geçirilen yol ile limana giriş yolunun kaldırılmasını öngören ve 3194 sayılı imar kanununun 9.maddesi uyarınca bayındırlık ve iskan bakanlığınca resen gerçekleştirilen imar planı değişikliğinde isabetsizlik görülmediği

Dava, imar planında SEKA arazisinden geçen doğu-batı istikametindeki 15 m. genişlikteki yol batı- güney kesimindeki limana giriş yolunun kaldırılmasına ilişkin olarak 3194 sayılı Yasanın 9.maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca resen yapılan imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar planı, insan, toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile tolum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel belirlemek amacıyla hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanında Yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

İmar planlarının yargısal denetiminde de bütün bu hususlara uyulup uyulmadığının taşınmazın yer, büyüklük, konum ve işlevi açısından imar planında ayrıldığı amaca şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi, gerekirse uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılması gerekmektedir.

Dairemizin kararı üzerine yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda “…Davada birinci temel soru SEKA Tesislerini deniz kıyısına paralel bir biçimde kesen yolun Taşucu Belediye sınırları içinde kalan yerleşme veya mahalleler arasındaki irtibat/bağlantı ve devamlılığı sağlama yönünden kaçınılmak olup olmadığıdır.

Davada ikinci temel soru, bu yolun Belediye ulaşım sisteminin bir parçası olarak açılması halinde, SEKA tesislerinde sakıncalı veya olumsuz herhangi bir durumun ortaya çıkıp çıkmayacağıdır.

Bu sorulara açıklığa kavuşturmak için her iki yerleşme sisteminin ana hatlarını kısaca gözden geçirmek gerekecektir.

Taşucu Belediye Sınırları içinde, bir tanesi değişik yapıda üç yerleşim birimin yer aldığı görülür.

a-) Yenimahalle, Reşadiye, Mansuriye gibi mahallelerden oluşan Merkez Taşucu yerleşmesi,

b-) Çavuşbucağı Mahallesi,

c-) Kum mahallesi gibi çevre yerleşmeler.

Bunlardan merkez Taşucu yerleşmesi doğuda SEKA tesisleri ve Batıda da orman arazisi ile sınılanmış görülmektedir. Merkezde oluşan özellikle Turistik nitelikli ağırlıklı gelişme, kuzeye ve oto yolun karşı tarafına geçme eğilimi göstermektedir.

Çavuşbucağı Mahallesi, SEKA tesislerinin doğusunda kıyıdan uzak bir mevkide yer almıştır. Taşucu Merkez yerleşmesiyle olduğu kadar SEKA tesisleriyle de ilişkilidir. Bu mahalledeki bir çok konutta SEKA işçileri kiracı olarak oturmaktadırlar.

Kum mahallesi, Çavuş mahallesinin güneyinde deniz kıyısında yer almaktadır. Çok yeni ve genellikle Kooperatif türü örgütleşmeyle oluşan bir “ikinci konut” yerleşmesidir. Çok çabuk büyümektedir. Kışın boşalmakta ve yazın yöresi dışından gelenlerle dolmaktadır. Çevrede yapılan gözlemlere göre yerleşimdeki temel hizmetler burada dokunun içerisinde karşılanabilmektedir.

Sözü edilen tüm bu yerleşim birimleri arasındaki ulaşım Silifke-Mersin karayolu aracılığı ile yapılmaktadır. Bölgeye özgü genel eğilime bir biçimde bu yerleşmeler (SEKA dahil) ve sözü edilen karayoluna “asılı” vaziyette işlev görmektedirler. Çavuş mahallesi ile Kum mahallesi yola peş peşe bir dizi şeklinde bağlanmışlardır. Kum mahallesiyle yol bağlantısı Çavuş Mahallesinden geçmektedir.

Karayoluna açılmış bir sıra yerleşim sistemi şeması ulaşım ilişkileri yönünden diğer yörelerdekinden farklı bir durumda işlememektedir.

SEKA’ya gelen hammadde (tomruk) bu gün karayolu vasıtasıyla ve yukarıda sözü edilen genel şema işleyişi içinde girmekte ve Fabrika Ürünleri de genelde aynı yolla bölge ve ülkeye dağıtılmaktadır.

SEKA’nın genel konumuna gelince, fabrikanın kısmen deniz bağlantılı bir işletme planına göre kurulmuş olduğunu görmekteyiz. Denizden gelen hammadde özel bir yapıda bir iskeleye boşaltılacak ve hemen onun kuzeyinde bulunan depolama alanlarına alınacaktır. Son ürün dağıtımı ise karayoluna ağırlıklı olmak üzere her iki yoldan da yapılabilecektir.

Her ne kadar özel yapılı iskele mevcut ise de bu işleyiş şeması halen gerçekleşmemiştir. Bunun nedeni olarak Antalya Limanında gerekli düzenlemelerin (SEKA yük iskelesinin) henüz yapılmadığı, SEKA idaresince heyetimize beyan edilmiştir.

Bu arada heyetimizin dikkatini çeken bir başka husus özel SEKA iskelesine doğru cephesinden bitişik ticari nitelikli bir başka liman ve bağlı antrepo tesislerinin burada tesis edilmiş olmasıdır.

Özetlersek, Silifke-Mersin karayoluna asılı ve bu sistem içinde çalışır durumda olan beş değişik öge ile karşı karşıya bulunmaktayız. Bunlar Batıdan Doğuya, Taşucu merkez yerleşmesi ve bunun içindeki Kıbrıs Feribot limanı, SEKA tesisleri ve ucundaki SEKA özel iskelesi, iskeleye bitişik ticari nitelikli liman ve Antrepolar, biraz doğuda Kum Mahallesi ve onun kuzeyindeki Çavuşbucağı mahallesi.

Dava konusu bu yerleşimlerden ikisinin (Taşucu merkez ile kum) sahile paralel bir yol ile irtibatlandırılmasıdır. Bu bağlantı eğer gerçekleşirse SEKA tesisleri ile SEKA iskelesi ve ticaret liman arasından geçerek bu tesislerin güney-kuzey bağlantılarını kesmesi söz konusudur.

İmar planında önerilen ve bilahare Bakanlıkça iptal edilen 15 m.lik yol SEKA’nın sosyal tesisler ve lojman bölgesini Taşucu merkezine de iribatlandırmaktadır. Bu olumlu bir ilişki olarak yorumlanabilir. Ancak bundan sonra yaklaşık 750 m.lik kısmı Fabrikanın Tomruk Depolama alanları ile yol güneyindeki Fabrika’nın ilk yerleşme planında lagün (suni göl) olarak bilahare çizilen yerleşme planında liman açık depolama ve gelişme alanı olarak gösterilen bir alanın ortasından geçmekte ve doğuda kanalı geçip (kuzeydeki karayolundan gelen) liman yoluna saplanmakta ve 200 metre güneyde liman girişi ve Kum Mahallesine kadar uzanmaktadır.

Taşucu’nun SEKA sınırından 1,5 km.mesafede ikinci konut bölgesine ve 2 km.sonra da eski Kum mahallesine gidilmektedir. Taşucu merkezi ile SEKA Fabrika alanı arasında 750-800 metre mesafe olduğu dikkate alınırsa, Taşucu merkez ile Kum Mahallesi arasında (İmar Yolunu kullanarak) yaklaşık 4,5 km.lik bir mesafe bulunmaktadır.

Taşucu Merkezden karayolu çıkışı yenimahalle, SEKA girişi ve Çavuşbucağı üzerinden Kum Mahallesi ve kıyıdaki konut bölgelerine ulaşım düşünüldüğünde ise bu ilişki 5,5-6 Km.ye çıkmaktadır. Fakat bu güzergah üzerinden yeni mahalle, SEKA Fabrika girişi, Çavuşbucağı ve Kum Mahallesi arasındaki ilişkiler, Belediye Otobüsü ile yolcu taşımacılığı düşünüldüğünde, işletmecilik açısından daha rasyonel olarak kurulmaktadır.

Taşucu imar planı ile SEKA doğusunda yaklaşık 1,5 Km.lik kıyıya paralel bir gelişme lekesi önerilmiştir. Nitekim eski Kum Mahallesine kadar uzanan (yaklaşık 100 metre derinlikli) bu gelişme lekesi içinde ikinci konut türü kooperatif konut yapımı son yıllarda hızlanmıştır.

Ancak Kum Mahallesi gelişmesi yaz nüfusunun yoğunluk kazandığı ve kendi hizmet ve alışveriş birimlerinin de içinde yer alacağı bir yerleşmedir. Ve bu kıyıya paralel gelişme eski Kum Mahallesinde son bulacaktır. Çünkü Kum Mahallesi doğusunda Akgöl ve delta ağzın da içine alan doğal koruma bölgesi yer almaktadır. Keza ovanın sahil kesimini işgal eden ikinci konut yerleşme lekesinin kuzeyinde de korunması gerekli tarım alanları bulunmaktadır. Dolayısıyla Taşucu doğrultusunda imar planı ile önerilen konut gelişmesi dışında ilaveler yapılmaması gerekir.

1966 tarihli çevre düzeni planında Taşucu ile Akgöl arasındaki tarım alanlarının korunduğu izlenmektedir. SEKA ile Kum Mahallesi arasında gelişen imarlı konut yerleşmesinin tüm delta ağzı ve kıyılarında devamlı bir çizgisel yerleşme sistemi oluşturması söz konusu değildir. Başta da belirlediği gibi Taşucu ve yakın çevresindeki kırsal yerleşmeler ova içinde birbirileri ve karayolu ile bir şemsiye yol ağı ile ilişkilenmektedir. Taşucu İmar Planında SEKA doğusundaki kıyıya paralel imarlı gelişme alanının da bu sisteme bağlanmasının hem kıyı hem de gerisindeki ovanın korunması açısından olumlu olduğu görüşündeyiz.

Ayrıca Taşucu Belediyesinin yakın çevredeki mahalle ve köyler ile Kum Mahallesine işletileceği bir “Otobüs” sisteminde, bu sisteminde, bu yerleşmeleri toplayan bir yol güzergahında çok daha rasyonel olduğu açıktır.

Kum Mahallesinde 556 adet konut bulunmaktadır ve Belediyenin…tespit ettiğine göre 850 kişi yaşmaktadır. Bu bilgiye göre konut başına aile büyüklüğü 1,5 kişidir. Aynı mahallede 284 adet’de inşa halinde konut vardır. Yaz aylarında aile büyüklüğünün 4 kişinin üzerine çıkacağı kabul edilse bile (mevcut ve inşa edilen konutlarda) yüz nüfusu 3500 kişi civarında olacaktır.

Keza Çavuşbucağında 258 adet konut vardır ve nüfus 800 kişi olarak verilmiştir. Burada aile büyüklüğü 3 kişiyi bulmaktadır. Bu mahallede daha çok yerli nüfus oturduğu ve kiracı oranının yüksek olduğu tahmin edilmektedir.

Özetle yaz ve kış nüfusunu ayrı ayrı dikkate aldığımızda yazın Kum Mahallesinde oturanların çoğunluğu (hemen tamamı) dinlenme/tatil amaçlıdır ve günlük seyahat sayısı çok düşük olmadığıdır. İkinci konuta oturan bu nüfusun özel araba sahipliliğinin de yüksek olduğu varsayılırsa, buradaki ailelerin Taşucu merkez ile ilişkilerinin özel oto ile sağlanacağı, kışın ise bu ilişkinin çok düşük seviyede kalacağı söylenebilir. Çavuşbucağında oturan nüfusun ise Taşucu ile ilişkisi, günlük iş ve alışveriş seyahatleri daha yüksektir. Ve bu ulaşım ilişkisi kuzeydeki karayolundan yapılmaktadır. SEKA fabrikasının yan sanayi türü ek tesislerinin de gelecekte tamamlanması halinde toplanan istihdamı 1750 kişi olacaktır. Bunun 230 kişisinin lojmanda ve 40 kişinin de bekar pavyonlarında oturacağı bildirildiğine göre SEKA Fabrikasının gelecekte yaratacağı toplam seyahat sayısı 1710 kişi/gün rakamına ulaşacak tır. Bu seyahatlerin çoğunluğu Taşucu Merkez, yeni mahalle, Çavuşbucağı ve karayoluna asılı olan diğer köylerden olacaktır. Çünkü işçi nüfus bu dağınık yerleşmelerde iskan edilecektir. Adı geçen çevre yerleşmelerinden doğacak seyahat talebinin kamu taşımasına (belediye otobüsüne) dönük olacağı, Kum Mahallesindeki sosyal kesimin seyahatlerinin özel oto ağırlıklı kalacağı da bugünden tahmin edilebilir. Sonuç görüşler;

1-) Dava konusu batı-doğu yönündeki imar yolunun Fabrika üretim Tesisleri ile hammadde iskelesi arasında ilişki kuran Kuzey-güney yolunu kesmesinin Fabrikanın üretim süreci yönünden ve yol emniyeti bakımından bazı sorunlar çıkaracağı bilinmektedir. Fabrikanın hammadde ihtiyacının ancak %37 sinin deniz yolu ile temin edileceği düşünülürse üretim sürecinin tamamen denize bağımlı olmadığı, kent içi trafik ile yük trafiği kesişmesinin bazı trafik işletme yöntemleri ile çözülebileceği tartışılabilir. Ancak asıl önemli olan Taşucu merkez yerleşmesi ile çevre yerleşmelerin ulaşım ilişkisinin SEKA arazisi içinden geçen, özellikle Fabrika depolama alanları ile liman açık depolama alanlarından transit geçerek yük trafiğinin yoğun olduğu doğudaki liman yolu ile kesişmesi ve ancak 1 km. sonra Kum mahallesi kıyı kesimine ulaşması ve Çavuşbucağı mahallesinden 1-1,5 km.uzağa düşülmesinin planlama ilkeleri ve kamu yararına uygun olmamasıdır. Değerlendirme bölümünde incelendiği gibi Taşucu ve çevresindeki küçük yerleşmeler sistemi, doğrusal ulaşım ilişkisi yerine yerleşmeleri birbirlerinin bağlayan radyal yollar ile karayolu güzergahından Taşucu merkezle ilişki kurmaktadır. Ve bu ilişki Belediye hizmetleri ve çevre yerleşmeleri açısından daha rasyoneldir.

Taşucu merkez ile Kum Mahallesi arasındaki mesafe yaklaşık 1 km. kısal makta ancak diğer yerleşmelerle ilişki kuzeyden-karayolu güzergahından yapılacağı için Belediye hizmetleri için katedilecek mesafe ve harcama lar da artmaktadır. Ayrıca Taşucu Belediyesinin çevre yerleşmelere götüreceği hizmetlerin yalnız mesafe ölçütüne bağlı kalamayacağı hizmet götürülen nüfusun dağılımı, büyüklüğü, sosyal nitelikleri, mevsimlik veya sürekli oluşu gibi ölçütlerin de ağırlık taşıdığı dikkate alınmalıdır. Dolayısı ile iptal edilen batı-doğu istikametindeki imar yolunun ikinci bölümü planlama esasları ve kamu yararı yönünden olumsuzluklar taşımaktadır.

Bilirkişi kurulu olarak önerilen görüş kuzeyde Taşucunun karayolu çıkışı üzerinde, Fabrika giriş yolundan sonra, Yenimahalle hizasından batı-doğu yönünde, Çavuşbucağına daha yakın düşecek bir bağlantının çevre yerleşmelerin ulaşım sistemi açısından daha olumlu olacağıdır.

2-) Dava konusu diğer konu güneybatı’da Taşucu ile yeni liman ilişkisini kurması amaçlanan araç ve yaya liman giriş yoludur. Yaklaşık 200 metre boyundaki bu yolun kuzeyinde SEKA’nın sosyal tesisleri ve lojmanları bulunmaktadır.

Dosyasındaki belgelerden anlaşıldığına göre SEKA tarafından Danıştay’da açılan bir dava sonucu (28.5.1981/tarihli 1981/1759 sayılı karar) en az 30 metre derinliğinde bir şeridin kamu yararına açılması gerektiği yasal hüküm olarak ortaya çıkmıştır. Kıyıya ilişkin yasa ve yönetmelikler yenilenmemesine karşın Anayasanın 43.maddesi geçerliliğini korumaktadır. Dolayısı ile Bilirkişi Kurulumuzun görüşü devletin hüküm ve tasarrufu altındaki söz konusu yaklaşık 100 metrelik kıyı kesminin kapatılmasının kıyıya ve limana yaklaşımı sağlayan imar yolunun iptali isteminin kamu yararına olmadığı ve yeniden ihdas edilmesinin uygun olacağı yönündedir.

Limanın diğer kısımlarına olabilecek yol bağlantısının SEKA işletmesi, Taşucu Belediyesi ve Ticari Liman İşletmesi arasında, işletmecilik ilkeleri ve güvenlik esasları çerçevesinde kurulabileceği görüşü de kurulumuzca benimsenmektedir” denilmektedir.

Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş, davacı Taşucu Belediye Başkanlığı tarafından 11.8.1989/günlü dilekçe ile, olayın sadece şehir planı yapmakla ilgili olmayıp yeni yollar açılması söz konusu olduğundan ulaşım ve trafik planlamasında uzman bilirkişilerce olayın incelenmesi gerektiği, Batı-Doğu yolu açıldığında karşılıklı belediye otobüsü konularak rink seferleri düzenlenmesinin tasarlandığı, daha rasyonel ulaşım sağlayacak olan bu yolun açılmasının kamu yararına olduğu, bilirkişilerce bu hususta bir incele me ve açıklama yapılmadığı, SEKA kağıt Fabrikası ve liman tesisleri bölgesinden geçen sahil taşıt yolu, Taşucu merkezini doğu yönünde yürürlükteki imar planına göre hızlı gelişme gösteren Çavuşbucağı ve Kum mahallesi ne gerekli olan ulaşım ağını oluşturduğu, raporda Kum Mahallesinin halihazır yerleşik nüfusunun tahmin edildiği, imar planına göre öngörülen projeksiyon nüfusunun esas alınmadığı, kamu yararı hususu yeterince açıklığa kavuşturulmadığı, şehir planlaması da deyimli bilgilere sahip ve sanayi bölgesi içeren alanlarda planlama yapmış şehir plancısı ile ulaşım ve şehir trafiğinde uzmanlaşmış bilirkişilere görev verilerek yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, davalı Bakanlık tarafından 11.8.1989/günlü dilekçe ile bilirkişi raporunda 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/1000 ölçekli Taşucu imar planı ve daha sonra yapılan dava konusu plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olarak yapıldığı ifade edilmekte ancak söz konusu raporun sonuç bölümünde güneybatıda Taşucu giriş yolu ile ilgili olarak kıyıya ve limana yaklaşımı sağlayan imar yolunun iptali işleminin kamu yararına olmadığı ve yeniden ihdas edilmesinin uygun olacağı yönünden görüş verilmekte ise de bu konudaki görüşlerin ancak hazırlık safhasında bulunmakta olan kıyıya ilişkin yasa ve yönetmeliklerin yenilenmesi ile belirlenerek kesinlik kazanacağı, davalı yanında davaya katılan Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Genel Müdürlüğü tarafından ise SEKA limanının münhasıran yük ve ticari eşyaya göre teşkilatlandırıldığı, bu tarz limanın Taşucu ile kestirme yolla irtibatında yarar bulunmadığı zira bu yolu Taşuculuların kullanmasının mümkün olmadığı, SEKA’nın mülkiyetinde liman emniyet sahası olan bölümün kamuya açık olmasının mülkiyet ve liman statüsüne uygun bulunmadığı, limanın emniyeti yanında SEKA arazisi dışında geniş rekreasyon alanının mevcudiyeti dikkate alındığında tesislerin emniyeti ile ilgili alanın açık tutulmasının kamu yararı içinde zaruri olmadığı öne sürülerek itirazda bulunulmuştur.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden 26.2.1985/onay günlü Taşucu Belediyesi imar planında SEKA arazisinden geçen doğu-batı istikametindeki 15 m.genişlikteki yol ile batı-güney kesmindeki limana giriş yolunun kaldırılmasına ilişkin olarak 3194 sayılı Yasanın 9.maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca resen yapılan 26.12.1986/günlü imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Her ne kadar bilirkişi raporunda imar planında önerilen ve sonradan Bakanlıkça iptal edilen 15 m.lik yolun SEKA’nın Sosyal tesisler ve lojman bölgesini Taşucu merkezine de irtibatlandırdığı, bunun olumlu bir ilişki olarak yorumlanabileceği belirtilmişse de; yolun bilirkişilerce uygun görülen bu bölümü yalnız SEKA tesislerini ilgilendiren alanda bulunduğundan ve artık SEKA tesislerinin doğusuyla bir irtibatı kalmayacağından, yolun bu bölümünün SEKA tarafından bir çözüme kavuşturulacağı ve dolayısıyla belde planlamasını ilgilendiren bir yönü bulunmadığı açıktır.

Yine bilirkişi raporunda kıyıya ve limana yaklaşımı sağlayan imar yolunun iptali ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 100 m.lik kıyı kesminin kapatılmasının kamu yararına olmadığı ve yeniden ihdas edilmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirilmişse de SEKA tesislerinin bütünlüğü ve güvenliği açısından bu yolun da uygun bulunmadığı açık olup, Taşucu ile kıyı ilişkisinin tesis dışında başka bir yol ile sağlanması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.