1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1988/1112 K: 1990/304 T: 12/03/1990


Bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişilerce düzenlenen raporda, davacı taşınmazının bulunduğu yörede genelde yapıların 5 katlı olduğu, bunun şehircilik açısından planının bütünlüğünü bozucu bir durum yaratmadığı, kat adedinin 4’e indirilmesinin isabetli olmadığı belirtildiği nedeniyle imar planı değişikliği mahkemece iptal edilmişse de yolun her iki cephesinde kat adedi 5 olduğu takdirde ve ön bahçe mesafesi de 3 m.olarak teşekkül ettiği nedeniyle yönetmelik kurallarına göre kat adedinin arttırılmasının mümkün bulunmadığı, kat adedinin artırılmasının yoğunluğu ve sosyal ve teknik alt yapıyı olumsuz yönde etkileyeceği nedeniyle kat adedinin yolun bir kenarında 5’den 4’e indirilmesinin öngören imar planı değişikliğinde mevzuata aykırılık görülmediği

Dava, taşınmazda inşaat kat adedini 5’den 4’e indiren imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, söz konusu taşınmazın 4.2.1958 onay tarihli eski imar planında iskan alanında kaldığı, 12 m.lik yoldan cephe aldığı, planda kat adedi öngörülmediğinden imar Yönetmeliği 3,14/a maddesi uyarınca kat adedi 5 olarak belirlenip 13.3.1985/tarihinde 5 katlı imar durumu verilmiş bulunduğu, 4.11.1985/tarihinde yürürlüğe giren imar planı değişikliğiyle dava konusu parselin (/(A-4)/3) nizamına tabi tutulduğu, Kitetepe caddesi Atatürk Bulvarına bağlayan 12 m.lik yol boyunda yer alan imar adalarının Kirtetepe caddesinden dava konusu taşınmazın yer aldığı imar adasına kadar yol boyunca 5 katlı, dava konusu taşınmazın bulunduğu imar adasından Bulvara kadar 4 katlı olarak planlanmış olduğu, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine ait Esaslara Dair Yönetmeliğin imar planı değişikliklerinde uyulması gereken esasları açıklayan 22/2.maddesinde “kat adedi arttırılmasının istenmesi durumunda önerilecek kat adetleri nin tayininde aşağıdaki formüle göre bulunacak bir yoldaki karşılıklı bina cepheleri arasındaki asgari uzaklık sağlanacaktır. denilmekte olup, K=((H1+H2)/2)+7 formülünde K= karşılıklı bina cepheleri arasındaki mesafe H1= yolun bir cephesine önerilecek yapının irifaını, H2=yolun diğer cephesinde önerilecek yapının irtifaını gösterdiği, dava konusu taşınmaza 5 kat imar durumu verildiği düşünülerek ve planda öngörülen yapı nizamında ön bahçe mesafesine ilişkin bir açıklık bulunmadığından tip imar yönetmeliğinin 18.maddesinde yer alan iskan alanlarında yapılacak binaların ön bahçe ve yol kenarına rastlayan bahçe mesafelerinin en az 5 m.olacağına ilişkin hükümden hareketle ön bahçe mesafesi de 5 m.olarak formüldeki yerine konulduğunda, ((15.50+12.50) /2)+7 22>21 olup, dava konusu taşınmazın bulunduğu yol cephesine 5 katlı imar durumu verildiğinde karşılıklı bina cepheleri arasındaki mesafe 22 m.olup 22>21’i sağlamakta olduğundan dava konusu taşınmaza 1 kat ilavesi verilmesinin anılan yönetmelik hükmüne uygun bulunduğu ve 12 m.lik yol cephesinde anılan taşınmazın doğusunda ve batısında ruhsatlı 5 katlı yapıların mevcut olması ve dava konusu taşınmazdan Kirtetepe Caddesi kadar yol cephesinin 5 kat olarak planlanmış olması karşısında da 5 katlı imar durumu verilebileceği belirtildiğinden anılan rapor ve dosyadaki bilgilerin ışığında anılan taşınmaza 5 kat izin verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı, taşınmazın bulunduğu adada yapılanmanın genelde 5 katlı olduğu, şehircilik açısından planın bütünlüğünü bozucu bir durum yaratmadığı, taşınmazın cephesinin bulunduğu yolda bir daralmanın söz konusu olmadığı, bir kat ilave edilmesinin sosyal ve ekonomik açıdan kamu yararı doğuracak nitelikte olduğu gerekçesiyle önceden 5 olan yapı nizamının bu koşullar altında 4 kata indirilmesinde isabet görülmediğinden dava konusu imar planı değişikliğinin davacının taşınmazıyla ilgili bölümünün iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Bilirkişi raporunda 12 m.lik yolun bir cephesine 4, diğer cephesine 5 kat yapı yapılması önerilerek ve ön bahçe mesafesi de 5 m. düşünülerek kat adedi belirlenmesine ilişkin formül uygulanmışsa da, yolun her iki cephesinin de aynı kat adedinde (5) olduğu düşünüldüğünde ön bahçe mesafesi de zeminde 3 m.olarak teşekkül ettiğinden 3 m.olarak formülde yerine konulduğunda 3+12+3= ((15,50+12,50)/2)+7 18<22,50 olacağından anılan Yönetmelik kuralına göre kat adedinin arttırılması mümkün olmayıp, esasen kat adedinin arttırılması yolu ile yoğunluğun yükseltilmesinin halkın ortak gereksinimlerine hizmet edecek sosyal ve teknik alt yapının yeterliliğini ve niteliğini düşürecek yaşam kalitesini olumsuz yönde önemli ölçüde etkileyeceği açıktır.

Belirtilen nedenlerle kat adedini 4 olarak belirleyen imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık görülmediğinden, anılan plan değişikliğinin davacının taşınmazıyla ilgili bölümünün iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet görülmediğinden bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2.bendi uyarınca incelenen davanın aynı nedenlerle reddine karar verildi.

KARŞI OY: İdare mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, İmar Planı Yapılması ve Değişiklerine ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 22/2.maddesine göre dava konusu taşınmaza 1 kat ilave yapılmasının mümkün olduğu, 12 m.lik yol cephesinde anılan taşınmazın doğusunda ve batısında ruhsatlı 5 katlı yapıların bulunduğu ve söz konusu taşınmazdan Kirtetepe Caddesine kadar yol cephesinin 5 kat olarak planlanmış olması karşısında 5 katlı imar durumu verilebileceği belirtilmişse de, bilirkişilerce yörede kat adedinin artması halinde Sosyal ve teknik alt yapının yeterli olup olmayacağı konusunda bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle belirtilen konuda bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına karşıyız.