Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, Kocatepe Camii çevresinin düzenlenmesi kapsamında yeşil alan olarak belirlenmesine ilişkin 78220/1 sayılı imar planı değişikliğinde şehircilik ilkelerine, kamu yararı ve planlama esaslarına uyarlık bulunmadığı
Dava, davacıya ait yapının bulunduğu alanın Kocatepe Camiinin çevresinin düzenlenmesi kapsamında yeşil alan olarak belirlenmesine ilişkin 78220/1 sayılı imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince yörede yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapordan söz konusu düzenleme kapsamında getirilen yeşil alan kararının şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve planlama esasları açısından uygun bulunmadığı belirtilerek yeşil alanla ilgili 78220/1 sayılı imar planı değişikliği işlemi iptal edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunda, Kocatepe ve çevresinin 1930 lardan bu yana planlara göre gerçekleştiği, imar planına göre oluşan bu bölgede verilen imar haklarının ve yoğunlukların çevresindeki sosyal/mekansal kamu hizmetleri ile ilişkisinin kurulduğu, böylesine teşekkül etmiş bölgede sosyo-kültürel bir servis olan Cami ve ek yapıların çevresi ile birlikte düşünülerek yapılan analizlere dayalı olarak geliştirilmediği, 1930 lardan beri imar planlarında yer alan bu yapı adasına 1986/yılında planlama yönünden geçerli olmayacak bazı yeşil alan kararı getirildiği, kamuya çok yüksek maliyetler getiren bu kararın Cami’ye ilişkin çevre düzenleme, siluet, ziyaretçi akımı ile izahının mümkün olmadığı, cami girişlerinin ölçeksiz açıklıkta yan avluları, geçit ve otoparkları ile bitmiş bir bütün olup söz konusu yapı adasının varlığının cami ve dış çevresini, trafik geçit ve yolunu mekansal olarak sınırlayıcı ve düzenleyici bir konum ve özellikte bulunduğu cami çevresinin yıkımı ile ortaya yüksek platformlu avlu, altında geçen trafik yolu ve otoparkların çıkacağı ve sokak ile cami arasındaki ürkütücü bir görüntü oluşacağı oysa sokaktaki yapı dizisinin bu itici görüntüyü olumlu bir şekilde perdelediği ve yıkımla yaratılacak yeşil şeridin oto trafiği ile temas eden rahatsız ve gürültülü bir ortamda kalacağı, bu yönden de tamamen kullanışsız, bakımı zor ve anlamsız bir açıklığın ortaya çıkacağı belirtilmektedir.
Bilirkişi raporunun bir başka bölümünde Kocatepe Camii ve Diyanet Sitesi için ayrılan toplam alanın bu Tür kullanımlar için ayrılacak alanların iki katı olduğu nedeniyle yeterli olup olmadığının tartışmasının gereksiz olduğu belirtilmekte, Camiin kentsel ölçekte bir görsel öge olarak merkezi alanlardan ve belirli akışlardan algılanabildiği, kent görüntüsüne etkili olarak girdiği, camiin yakın çevresinden anıtsal boyutlarla algılanmasının söz konusu olmadığı, cami mimarisinde çevre ilişkileri konusundaki önemli ögenin camiin yakın çevresine uyum göstermesi insana ölçek veren, davet edici dış mekanlarda bütünleşmesi olduğu, diğer taraftan; Kızılırmak tarafından geçen yeni yolun bulvara alternatif trafik aksi olarak yoğun trafiği çektiğinde oluşacak çevre kirliliği ve gürültünün önemli boyutlara varacağı ve adanın tümü yeşil alan olarak düzenlense dahi burasının bir aktif açık mekan niteliği taşıyamıyacağı buna karşın bu adadaki yapıların Kızılırmak Sokak ile yeni geçitli yol arasında oldukça ölçülü bir çerçeve teşkil ettiği ifade edilmektedir.
Öte yandan bilirkişiler, imar planlarının kamu yararına üretilen yasal belge niteliğini taşıdığını, ancak imar planı değişikliği ile getirilen her kararın kamu yararına uygun olduğunun söylenemeyeceğini, bu dava konusunda yeşil alana dönüştürülmesi önerilen taşınmazların boş olmadığını, burada yaşayan bir kent dokusunun yok edilmek istenildiğini, bu bölgenin Cumhuriyet Ankara’sının bir ürünü olup bilinen bir kent parçası olduğu, sonradan yerleştirilen Cami için bu dokunun yıkılmasının gerekmediğini ve 17 ve 20 metrelik yollarla çevrelenen kamuya maliyeti çok yüksek olan aktif olduğundan söz edilmiyecek bir yeşil alanın kent strüktürü içinde yer alamayacağını, bu tür planlamanın çevreyi dışlamak niteliği taşıdığını vurgulamaktadırlar.
Yukarıda özetlenen bilirkişi raporu ışığında 1096 ada için Kocatepe Cami civarının düzenlenmesi kapsamında getirilen yeşil alan kararının şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve planlama esasları açısından uygun bulunmayarak iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.