1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1988/2050 K: 1989/2075 T: 31/10/1989


Yapının ruhsata bağlanıp bağlanmamasının mümkün olup olmadığı konusunda inceleme yapılması gerektiği konusunda belediye encümenince verilen kararın idari davaya konu olabilecek kesin, yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı

Dava, davacı şirket tarafından yaptırılan inşaatın, ruhsat verilmesi mümkün olduğu takdirde ruhsata bağlanmasına, mümkün olmaması halinde 3194 sayılı yasanın 32.maddesine göre yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, bilir kişi raporu ve diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden söz konusu yapının 2981/3290 sayılı yasadan yararlanamayacağı sonucuna varıldığı ancak ruhsatsız yapılmış olmanın yıkım sebebi oluşturmayacağı, yapının imar mevzuatı açısından sakıncalarının açıklanması ve bunların giderilmesinin mümkün olup olmadığının gösterilmesi gerektiği, dava konusu kararda ise bu hususlar belirtilmediğinden eksik inceleme sonucunda karar alındığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2.maddesinde İdari Yargıda ancak idari işlemler hakkında iptal davası açılabileceği belirlenmiş olup idari işlemlerin de, idari makam ve mercilerin idari işlevleriyle ilgili, kamu hukuku alanında tesis ettikleri tek taraflı doğrudan uygulanabilir nitelikte, icrai, hukuki tasarruflar olduğu açıktır.

Uyuşmazlık konusu olayda ise iptali istenilen belediye encümeni kararı kesin bir yıkım kararı niteliğinde değildir; zira karar içeriğinden de anlaşılacağı üzere yıkımdan önce yapının ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı hususu araştırılacak, ruhsata bağlanması mümkün olmadığı takdirde yapı yıktırılacaktır. Kararın kesin işlem sayılabilmesi için araştırma safhalarının bitmiş ve yapının ruhsata bağlanamayacağı hususunun kesinlik kazanmış olması gerekmektedir. Oysa karar bu araştırmanın yapılması için dosyanın imar işleri müdürlüğüne havalesini öngörmekte olup, bu haliyle kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı açıktır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince encümen kararının bir yıkım kararı olarak değerlendirilmesinde ve işin esası hakkında karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verildi.