1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1988/917 K: 1988/1286 T: 16.11.1988


Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, Otele ilaveler yapılması imkanı sağlayan İmar Planı değişikliğinde şehircilik esaslarına, planlama ilkelerine ve kamu yararına uyarlık yoktur.

İstemin Özeti: … İmar planının 19-K-ll-C paftasında yer alan Oteline iki yatak katı ilave edilmesi ve bu tesisin doğusunda h=5.50 m. saçak seviyeli balo salonu, sauna ve Türk hamamı yapılmak üzere inşaat imkanı sağlayacak 11.3.1987/günlü, 105 sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen imar planı değişikliği işleminin iptaline dair … İdare Mahkemesinin 17.3.1988/günlü, E:1987/415, K:1988/218 sayılı kararının, … Belediye Başkanlığı tarafından; imar planı değişikliğinin gerekçesini turizm yatırımlarını teşvik etmek için çıkarılan Kültür ve Turizm Bakanlığı genelgesinin oluşturduğu, Türkiye’nin ekonomik sorunlarını hafifletebilecek yegane kaynağın turizm olduğu bu nedenle yapılan değişiklikte davacının binasının değerinden çok daha fazla kamu yaran bulunduğu, otelin rüzgarı engellemesinin ve otelin yoğunluk hesabına ilişkin bilirkişi raporunda yer alan bilgilerin iki ayrı üniversitenin verdiği raporlarla çürütüldüğü ileri sürülerek; müdahil şirket tarafından; … Otelinin uluslararası turizm kataloglarında yer alan yegane Türk oteli olduğu, ülke turizmine büyük çapta döviz kazandırdığı, karara dayanak alınan bilirkişi raporunda otelin rüzgarı engellemesi hususunun meteoroloji uzmanınca, emsal hesaplanmasının da 3 ayrı üniversitenin verdiği bilirkişi raporlarıyla aksinin kanıtlandığı, bilirkişi raporuyla üniversite raporları arasında yaklaşık %300 oranında emsal hesaplaması farkı bulunduğu, bu kadar farklı değerler elde edilmesi nedeniyle yemden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savcı Düşüncesi: … 19-K-11 -C imar planında mevcut ……  Otelinde ilave inşaat yapılmasına olanak tanıyan 11.3.1987/günlü. 105 sayılı belediye meclisi kararıyla tesis edilen imar planı değişikliğine ilişkin işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin 17.3.1988/günlü, E:1987/415, K: 1988218 sayılı kararı davalı tarafından temyiz edilmiş bulunmaktadır.

……. Otelinin üzerine iki kat ilave edilmesi ve ayrıca otelin doğusunda balo salonu, sauna ve Türk Hamamı yapılmasına imkan tanıyan plan değişikliği işleminde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunup bulunmadığının saptanabilmesi için mahalli İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda yapılacak eklentilerin sahilden gelen hava akımının içerlere girmesine mani olacağı, görsel açıdan ve manzara açısından daha geniş ve uzun bir yapı duvarının oluşacağı, mevcut parselin genişletilmeden tevsiinin kamu yararına ters düşeceği gibi doğal sit açısından da uygun olmadığı, ayrıca Tip İmar Yönetmeliğinin 29. maddesinin 1. fıkrasında 17 metre ve daha geniş yollarda kat sayısının 7 den fazla olamayacağı kurala bağlanmış ise de ölçülerin maksimum değerler olduğu ve üst sınırı gösterdiği, nitekim plan yüklenicisinin taşınmazın bulunduğu … Caddesinin üst konumunda bulunan konut alanı için 7 katlı yapılaşmayı öngörürken sahil kesiminde yer alan turistik tesis alanlarında kat sayısını 5 le sınırladığı ve yine, plan yüklenicisinin falezlerin bulunduğu kıyı kesimini kordon düzenlemesi biçiminde serbest bıraktığı halde … Oteli gibi yapılaşmaları revizyon imar planına veri alarak aynen koruma ilkesini benimsediği, bu durumda hiçbir gerekçe gösterilmeksizin kat adedinin fazlalaştırılmasının doğru olmadığı, ayrıca revizyon planındaki Taks ve Kaks oranlarını %70 oranında artıracağı, otel arazisinin sahil cephesinin korunması gereken doğal bir sit niteliğinde olduğu dolayısıyla yapılacak ilave iki kat ve yan kanat eklenmesinde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı saptanmıştır.

Anılan bilirkişi raporuyla birlikte dosyada bulunan diğer belgelerin incelenmesi sonucunda kat adedi yönünden turistik tesisler için yönetmelikte öngörülen %90 emsalin aşıldığı, sahil şeridinin doğal dengesinin bozulduğu, ilave inşaat nedeniyle hava akımının engellendiği dolayısıyla yapılan plan değişikliğinin şehircilik esaslarına, şehir imar planının ilke ve hedeflerine ve kamu yararına aykırı bulunduğu bilirkişi raporuna karşı davalı tarafça yapılan itirazların mahkemece incelenerek ek bir rapor alındığı ve bu raporda belirtilen açıklamalar karşısında yeniden inceleme yaptırılmasına gerek kalmadığı anlaşıldığından ve 2577 sayılı yasanın 49. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde öne sürülen temyiz nedenleri de … İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektirir nitelikte görülmediğinden davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA K: … ile davalı yanında Müdahil … A.Ş. vekilleri Av. … ile Av. … ve davacı (Karşı taraf) vekili Av. … ‘in geldiği görülerek Savcı A.Ş.’un katılmasıyla duruşma yapılarak Tetkik Hakimi A.Ö.’ün açıklamaları dinlendikten ve dosyada yer alan belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:

Dava, … imar planının 19-K-11 -C paftasında yer alan … Oteline iki yatak katı ilave edilmesi ve bu tesisin doğusunda h=5.50 m. saçak seviyeli balo salonu, sauna ve Türk Hamamı yapılmak üzere inşaat imkanı sağlayacak 11.3.1987/günlü, 105 sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen imar planı değişikliği işleminin iptali dileğiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince dava konusu plan değişikliği işleminde; şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla; tarafların bilirkişi seçiminde anlaşamamaları nedeniyle re’sen seçilen bilirkişiler; Prof. Dr. … , Doç. Dr. … ve Arş. Gör. … ‘un katılımıyla 25.11.1987/gününde mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişilerce düzenlenen 23.12.1987/günlü rapor ile ara kararı uyarınca düzenlenen 20.2.1988/günlü ek raporda özetle; … ‘nın görkemli doğası, arkeolojik zenginlikleri ve çarpıcı doğal verilerle bezenmiş çevresi, özel iklim koşullan ile sade … ‘lıların övgü kaynağı değil, tüm Türkiye’nin en gözde kentlerinden birisi olduğu, turistik değerinin yıllar önce yabancı ve yerli turistler tarafından keşfedildiği, gün geçtikçe de çekiminin arttığı, böyle bir durumda Kültür ve Turizm Bakanlığının 26.12.1985/günlü genelgesinin elbette anlamlı olacağı, yatak kapasitesini artırmak yönündeki mevcut ve yeni tesislere kolaylık gösterilmesinin benimsenebileceği, ne var ki turizm gibi kente ekonomik yarar sağlayan, ülkeye döviz getiren, dış dünyada itibar artıran bir aktivitenin şehircilik ilkelerine ve kent planlama tekniklerine de ters düşmemesi gerektiği, … gibi doğası çok etkileyici, çevresi çok zengin iklimi ılıman bir kentte kamu yararının; … ‘yı özgün ve özel niteliklerinden ileriye yönelik olarak mahrum etmemek, sahilden gelen esintilerin iç kısımlara girmesini sağlayacak havalanma kanallarını oluşturup, bunları sahile kadar kapatmamak, yapılaşmada yoğunluk dengelerini aşmamak, sahilleri korumak ve yapılaşma ile aşın yüklememek, sahilin falez oluşumunu bozmamak, şehrin bilinen ve artık simgeleşmiş siluetindeki dağ, deniz, sahil ve yeşil örtüsü bütünleşmesini zedelememek anlamına geldiği, bu noktalarda gösterilecek duyarlılıkla hem şehrin güzellikleri, hem turistik çekim ve hem de ekolojik dengesinin korunmuş ve artırılmış olacağı, bu durumun … gibi özel bir kentte, en anlamlı kamu yararı demek olduğu, diğer taraftan artan turistik çekimin çoğalan turist sayısını beraberinde getireceği ve ek turistik tesis gereğini doğuracağı, kentsel estetik konusunun şehir planlamasının önemli girdilerinden birisi olduğu şehir planlamasının tek ve en önemli hedefi olmamakla birlikte, estetik yönü güçlü kentlerin yaratılmasının arzu edilen sonuçlar arasında olduğu, bunun ise öncelikle bir şehrin sahip olduğu doğal verileri iyi kullanmak, korumak ve geliştirmekle olanaklı olduğu, yitirilen kaynakların eski durumlarına getirilebilmesinin ise çok büyük ekonomik ve toplumsal maliyetleri gerektirmekte olduğu, … Oteli’ne yapılması istenen ek bir kanat ile iki kat ilavesinin aynı düşünce dizisi içinde irdelenmesi halinde; yapılacak eklentilerin sahilden gelen hava akımının içerilere girmesini daha yüksek ve geniş ve izin bir yapı duvarı oluşacağı, şehrin o kısmının bilinen görüntüsünün bozulacağı, imar planına saygısızlık yapılmış, yapılaşmada kötü örnek verilmiş ve tüm şehrin kötü etkilenmiş olacağı, … sahil şeridinin tarihi Kale İçi’nin doğusunda kalan kısmının çoğunlukla park, yeşil alan ve falezlerin oluşturduğu bir doğal sit görünümünde olduğu, bu görüşün Nazım Plan Revizyonunda da benimsendiği ve “Tarihi limanın doğusundaki … Turizm Parkı ve … yolundaki falezlerin Doğal Sit alanı olarak” tanımlandığı, bu görünümü bugünkünden fazla bozmamanın ve doğal verileri aşırı yapılaşma ile ezip-gölgelememenin tüm … ‘nın yararına olduğu, Nazım Revizyon Planının açıklama notunda; planlama hedefinin, kamu yararını artırmak, sosyal pahayı azaltmak ve hizmetin gelişmesini hızlandırmak olduğu, bu politikanın ışığında kentin doğu ve batısındaki yola kadar olan ilk şerit içinde yalnız günü birlik plaj tesislerinin ve bunlar arasında da hiçbir tesisin kurulamayacağı doğal plaj bantlarının önerildiği, … Otelinin mevcut parselinin genişletilmeden tevsiinin kamu yararına ters düşeceği, arsanın genişletilmesinin ve üzerinde yapılaşmanın gerçekleştirilmesinin iklimsel, görsel ve doğal sit açısından kamu yararına olmadığı, ilave katlarla birlikte binanın ulaşacağı yüksekliğin Tip Yönetmeliğinin yol genişliği -kat adedi ile ilgili ( 18 metre yol ve 21.5 metre yüksekliği ) maddelerindeki belirlenen miktardan fazla olduğu, plan yapımcısının 18 metrelik caddenin üst bölümündeki konut alanında 7 katlı yapılaşmayı öngörürken otelin bulunduğu turistik tesis alanında kat sayısını 5 olarak sınırlandırdığını ve falezlerin bulunduğu kıyı kesimini kordon düzenlemesi biçiminde serbest bıraktığını, … Oteli gibi Revizyon İmar Planı yapımı sırasında mevcut yapılaşmaların aynen korunması ilkesini belirlemesine karşın bu tür yapılaşmaları geliştirme ve özendirme yolunu benimsemediğini, meteorolojik rapor ve rüzgar etüdünün incelenmesi sonucunda … ‘da esen rüzgarların %66’sının kuzeyden, %30.7’sinin güneyden, %2.2’sinin doğudan ve %1.1’inin ise batı yönünden estiğinin saptandığı, ancak coğrafi yapıya bağlı olarak serinletici etkiye sahip saat 10.00 ile 18.00 arası esen deniz meltemi ile gece saatlerinde kuzey yönünden esen kara melteminin hava sıcaklığı ve nem miktarında azalmaya olanak sağladığından dikkate alınmasının gerektiği, otelin ilavelerle oluşacak yeni kitlesinin arkadaki caddeye yakın olması nedeniyle durağan sayılabilecek bir hava kütlesi oluşmasına neden olabileceği, kat ilavesi ve ek bina yapımının sahilin doğu yönündeki halen yapılaşmamış alanda da yapılaşmayı özendireceğinden kötü örnek oluşturacağı, revizyon imar planında dava konusu parselle ilgili TAKS ve KAKS miktarı olarak sırasıyla 0.18 ve 0.90 rakamlarının ve kat adedi olarak 5 rakamının belirlendiği, plan değişikliği sonrası oluşacak bu değerlerin ise gerek plan üzerinde binanın oturduğu yer olarak belirtilen sınırın mevcut yapı ile tam olarak çakışmaması nedeniyle sağlıklı tespit yapılamaması gerekse, plan değişikliği sonucu oluşan boyutlarla ilgili olarak belediye yazısı ile bildirilen ölçüler ile ilave inşaatlarla ilgili onaylı projenin bazı noktalarda farklı rakamlar içermesi nedeniyle esas alının projeden elde edilen TAKS değerinin 0.30’a KAKS değerinin ise 1.50’ye ulaşacağı, bu durumda bu oranlarda yaklaşık %70’e yakın bir oranda artış olacağı, yaklaşık ve ayrıntılı ölçümlerle elde edilen değerler arasında farklılık olmasına karşın revizyon imar planı verilerinin önemli ölçüde aşılmış olduğu; imar planlarının kamu yararına belgeler olduğu, kamu yararının bir şehrin bütününü ilgilendiren bir konu olduğu, o şehirde yaşayanların kişisel çıkarları toplamına indirgenemeyeceği, kamu yararına hizmet olarak nitelenen işlemde kişilerin zarar görmesi halinde bu zararın “kamu külfetlerinde eşitlik” ilkesi uyarınca tazminatla giderilebileceği yolunda bir görüşe katılmanın mümkün olmadığı, davayı başlatan bireylerin manzaralarının kapanması davayı başlatmaya yetmişse de sorunun şehrin bütününü ilgilendirmesi nedeniyle kamu yararı veya kamu zararının bu ölçekte aranması gerektiği, bu çerçevede ele alındığında kapanmasının tek başına kamu zararıyla özdeşleştirilmesinin mümkün bulunduğu belirtilmiş ve sonuç olarak da dava konusu imar planı değişikliği işleminde şehircilik esasları, planlama ilkeleri ve kamu yararına uyarlık bulunmadığının belirtildiğinin anlaşıldığı, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerle, bilirkişi raporlarının ve müdahil …….tarafından işveren sıfatıyla … Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi aracılığı ile yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporun birlikte incelenmesinden, … Oteline ilave edilecek yatak kapasitesi ve ek sosyal tesislerle, döviz girdisinin artacağı ve bu şekilde ülkenin ödemeler dengesine katkıda bulunacağı açık ise de davanın tarafları ile bilirkişilerce saptanan yoğunluk ve kat adedi hesaplarının farklılık arz etmesine rağmen sonuç olarak sahil düzenlemelerinde turistik tesisler için öngörülen ( E:0.90 ) emsalin aşıldığı, ilave inşaatlar nedeniyle miktar itibariyle az oranda olsa dahi sahilden esen serinletici rüzgarın kent içine girmesinin engellendiği, sahil şeridinin aşırı yapılaşma nedeniyle doğal dengesinin bozulduğu anlaşıldığından, dava konusu imar planı değişikliği işleminde şehircilik esasları, planlama ilkele lerii ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle dava konusu imar planı değişikliği işlemi iptal edilmiş, karar davalı … Belediye Başkanlığı ile davalı yanında müdahil … A. Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin 17.3.1988/günlü, E:1987/415, K:1988/218 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, 24.800.- lira avukatlık ücretinin davalıdan ( temyiz eden ) alınarak davacıya ( karşı taraf ) verilmesine, fazla yatırılan 3.000.- er lira harcın ayrı ayrı temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.11.1988/gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY Dava konusu imar planı ile davalı belediye yanında müdahil şirkete ait … ‘daki … Oteline iki yatak katı ilavesi ile anılan otelin doğu kısmına 5.50 m. yükseklikte kanat şeklinde çok amaçlı salon yapımı öngörülmüş, dava bu plan değişikliğine karşı açılmıştır.

İdare Mahkemesince uyuşmazlık konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; … ‘nın iklim özellikleri nedeniyle serinletici etkiye sahip kara meltemlerinin … Oteline yapılacak ilavelerle engelleneceği, öngörülen eklentilerle otelin … ‘da turistik tesisler için öngörülen ( 0.90 ) oranındaki inşaat emsalinin aşılacağı belirtilmiş ve özellikle bu iki ana nedene dayalı olarak imar planı değişikliğinde planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu plan değişikliğinin iptaline karar verilmiştir.

Oysa davalı yanında müdahilin istemiyle konunun uzmanı olan … Meteoroloji Müdürlüğünce yapılan rüzgar etüdü sonucu, … , Otelinin plan değişikliğinde öngörülen yüksekliğin artırılması ve doğu kısmında öngörülen eklentinin deniz melteminin kent içine ulaşmasını engellemediği yolunda rapor düzenlenmiş bunun yanı sıra yine müdahil istemi üzerine döner sermaye işletmesi vasıtasıyla Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi ile … Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden oluşan kurullarca yapılan hesaplamalar sonucu verilen raporlarda yapılacak ilavelerle … Otelinde inşaat emsalinin 0.90 oranım aşmasının söz konusu olmadığı, emsalin ancak 0.83’e yükselebileceği saptanarak sözü edilen raporların bilirkişi ek raporuna itiraz aşamasında dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, yukarıda değinilen raporların sağlamasını yapmak amacıyla … Üniversitesine ve … Üniversitesine ait raporlar bir kez de … Teknik Üniversitesi Şehir ve Planlama Bölümü öğretim üyelerine incelettirilmiş, sonuçta 0.83 inşaat emsali hesabının doğruluğu teyit edilerek konuya ilişkin rapor duruşma sırasında dosyaya konulmuştur.

Bu durumda, inşaat emsali hakkında üç ayrı üniversiteye bağlı öğretim üyeleri tarafından düzenlenen raporlarla serinletici rüzgarların iç kesimlere erişebilmesi konusunda Meteoroloji uzmanınca verilen rapor, İdare Mahkemesi kararının dayanağını oluşturan bilirkişi raporunda aynı konulara ilişkin olarak yer alan açıklamalar ve ulaşılan sonuçlar arasında tam bir zıtlık bulunması karşısında, konu hakkında daha derin bir araştırma ve yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu iken sadece mahkeme aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen rapora dayanılarak karar verilmesinde isabet bulunmadığından temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına karşıyım.