Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki belgelerin incelenmesinden 2000 li yıllara göre dengeli bir biçimde dağılımı yapılan yeşil alanların miktarının kişi başına 7,1 m2 olarak standardın üzerinde olduğu nedeniyle iskan alanının imar planında değişiklik yapılarak yeşil alana dönüştürülmesinde isabet görülmediği
Dava, davacıya ait taşınmazın yeşil saha olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işleminin iptali istemi ile açılmış, İdare Mahkemesince …’lu parsel malikinin açtığı dava üzerine mahallinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporlarda dava konusu taşınmazların 15.8.1975 tarihli Bakanlıkça onaylı planda iskan alanında kaldığı, ancak daha sonra dava konusu işlemle söz konusu yerin planda yeşil alan olarak ayrıldığı, plan değişikliğine ilişkin meclis kararı incelendiğinde gerekçelerinin imar mevzuatı dahilinde olmadığının görüldüğü, be değişiklikle mevcut planın arazi kullanılışının büyüklüğünde ve konumunda imar planı ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişiklik yapıldığı, kentsel fonksiyonlardan biri olan iskan sahasının kaldırılarak yeşil saha yapılması suretiyle imar planıylA oluşturulmuş dengenin bozulduğu, bunun da doğrudan nazım plan ana kararlarının bozulması demek olduğu, iskan sahasının yeşil sahaya dönüştürülmesinin ihtiyacı olan yeni teknik ve sosyal alt yapıyı gerektirdiği, Şarkikaraağaç’ın 15.8.1975 tarihli planının kentsel iskan alanlarında yaşayan nüfusa yeterli donatım alanlarının dengeli bir şekilde dağılımını sağladığı, söz konusu planın 2000 li yıllara göre kentsel gelişmeyi yönlendirebilecek nitelikte olduğu, planda öngörülen toplam açık alan miktarının 105.231.52 m2 olduğu, bunun nüfusa bölünmesi halinde öngördüğü kişi başına düşen yeşil alan miktarının 7,1 m2 olduğu bunun ise kişi başına düşmesi gereken yeşil alan standardının üzerinde olduğu, öte yandan kişi başına düşen cami alanının 0.10 m2 olduğu dikkate alınırsa her iki kentsel donatımın imar planında yeter miktarda yer aldığının anlaşıldığı, kentin demografik durağanlığı varken ve bunun eğilimleri sayısal verilerden gözlenirken kentsel donatımının arttırılması keyfiyetinde herhangi bir kamu yararının olmadığı, imar planı değişikliği ile kent merkezinin rigit bir yapıdan organımsı bir yapıya dönüştürülmekte olduğu, bunun ise şehircilik ilkelerine ters düşeceği belirtildikten sonra sonuç olarak dava konusu imar planı değişikliği işleminin şehircilik esasları, planlama ilkeleri ve kamu yararına uygun bulunmadığının belirtildiği, bu raporlar ile dava dosyasının incelenmesinden davacıya ait parseli de içine alan adanın yeşil alanı olarak belirlenmesi yolundaki plan tadilatında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak işlem iptal edilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 49.laddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.