1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/1225 K: 1990/2285 T: 21/11/1990


Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda belediye hizmet alanı olarak ayrılan yerde belediyece hangi tesislerin yapılacağının belli olmadığı, bu nedenle imar planının planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı belirtildiğinden imar planı değişikliği ve buna dayalı kamulaştırma işlemi mahkemece iptal edilmişse de taşınmazın somut kullanım biçimi yönünden tahsisinin uygun olup olmadığının araştırılması gerektiği nedeniyle mahkeme kararında isabet görülmediği

Dava, taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işlemi ile bu amaçta kullanılmak üzere kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yörede yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; İmar Kanununun 5.maddesi ile İmar Yönetmeliğinin 3.maddesi gereği planda öngörülen kullanımların plana göre gerçekleştirileceğinin, uygulamanın yapılabilmesi için imar programına alınması yani neyin yapılacağının kesin olarak tanımlanmasının gerektiği, incelenilen imar planında davacı taşınmazının belediye hizmet tesisi olarak planladığı, oysa kullanım şeklinin kesinlik kazanmadığı, belediye hizmet alanı olarak ayrılan yere belediyenin ne gibi tesis yapacağının belli olmadığı bu nedenle imar planının planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığının açıklandığı, bu açıklamalar ve dosyadaki bilgiler karşısında imar planında ve bu plana göre yapılan kamulaştırmada mevzuata uyarlık bulunmadığı belirtilerek iptal kararı verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.

İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan, ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla yörenin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır.

Bu esaslar çerçevesinde hazırlanması gerekli imar planlarının yargısal denetiminin de bu esaslara uyulup uyulmadığının incelenmesi gerektiği açıktır.

Olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlendiği ve bunun somut bir kullanım biçimi olduğu, bu kullanım biçiminin planlanmasında yukarıda belirtilen esaslara uyulup uyulmadığı ve parselin, yer, konum, işlev, büyüklük açısından planda ayrıldığı amacına uygun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.

Bu durumda, yukarıda değinilen konularda bir açıklama içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak imar planının ve buna bağlı olarak ta kamulaştırma işleminin iptali yoluna gidilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayandığı sonucuna varılan temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.