1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/1703 K: 1990/534 T: 29/03/1990


Boğaziçi alanının kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde bulunan mevzuata aykırı yapıların imar affından yararlandırılmasının mümkün bulunmadığı

Dava, işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu taşınmazın 13.12.1982/onay günlü, 1/5000 ölçekli imar planında yeşil alanda kaldığı ancak davacının planın onay tarihinden önce temel ruhsatı alarak arsa hafriyata başladığı, bu durumda 3290 sayılı Yasanın 3.maddesinin 2.fıkrasında imar mevzuatına aykırı olarak verilen ruhsatların dahi kazanılmış hak kabul edileceği belirtildiğine göre, mevzuata uygun olarak verilen ruhsatın da kazanılmış hak kabul edilmesi ve inşaata devam izni verilmesi gerekirken aksine tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık görülmediği belirtilerek işlem iptal edilmiş bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir. 3290 sayılı Yasanın 7.maddesinde 10.11.1985/tarihinden sonra yapılan gecekondular ile inşasına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapılar ve İstanbul Boğazı Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgeleri ile Çanakkale boğazında 1.10.1983/tarihinden sonra inşasına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapıların bu yasa hükümlerinden yararlanamayacağı belirtilmiş, aynı Yasanın geçici 3.maddesinde ise; İstanbul ve Çanakkale boğazında 2981 sayılı yasa hükümlerinden yararlanacak yapılarda “tavan beton veya betonları dökülmüş olmak” şartı getirilmiş olduğu, anılan Yasa hükümleri karşısında, Boğaziçi’nde bulunan durdurulduğu tarihte tavan betonu kapatılmamış yapının imar affı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığı ve imar planında yeşil alanda kalan taşınmazda yapı yapılamayacağı nedeniyle tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Kaldı ki, Anayasa Mahkemesinin 11.12.1986/günlü, E:1985/11, K:1986/29 sayılı kararı ile, 3194 sayılı İmar Kanununun bazı maddeleri yanında Kanunun öngörünüm bölgesinde bazı koşullarla yapılama olanağı sağlayan 47.maddesinin 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 3.maddesinin (g) fıkrasını değiştiren hükmü ile Boğaziçi alanındaki yapıların af kapsamına alınmasını öngören geçici 7.maddesinin 1.fıkrasını Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, yine Anayasa Mahkemesinin 28.6.1989/günlü, E:1988/61, K:1989/28 sayılı kararı ile de 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasanın 7.maddesiyle değiştirilen 14.maddesinin (f) bendinin itiraz konusu hükmüne ilişkin incelemenin “… İstanbul Boğazı Sahil şeridi ve öngörünüm bölgeleri…” ibaresiyle sınırlı olarak yapılmasına, sınırlama karara uyarınca incelenen ibarenin Anayasaya aykırı olduğu ve iptaline, keza sözü edilen ibarenin iptali hemen bu ibareden sonra gelen “ile…” bağlacının ve ayrıca 3290 sayılı Yasanın geçici 3.maddesinin dördüncü tümcesinde yer alan “İstanbul ve …” ibaresinin de uygulanmaması sonucunu doğurduğundan iptaline karar verilmiştir. Yasal düzenlemelerle anılan Anayasa Mahkemesi kararları göz önünde bulundurulduğundan; Boğaziçi alanının kıyı ve sahil şeridi ile öngörünüm bölgesinde bulunan mevzuata aykırı yapıların imar affından yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verildi.