Komşu parsele verilen inşaat ruhsatının mevzuata uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyla sulh hukuk mahkemesine yapılan başvuru sonucu anılan ruhsatın mevzuata aykırı olduğunun öğrenilmesi üzerine idareye işlemin geri alınmaması konusunda müracaat edildiği, cevap verilmemesi üzerine süresinde dava açıldığı anlaşıldığından, mahkemece tespit amacıyla adliye mahkemesine yapılan başvurunun ruhsatı öğrenme tarihi olarak kabul edilmesinde isabet görülmediği
Dava, davacıların taşınmazına komşu, taşınmaz için verilen inşaat ruhsatının iptali talebiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacıların komşu parsele inşaat ruhsatı verildiğini, 21.3.1988/tarihinde Adalar Sulh Hukuk Hakimliğine açtıkları tespit davası ile öğrenerek 3.5.1988/tarihinde inşaat ruhsatının geri alınması için idareye başvurdukları davalı idarece yanıt verilmemesi üzerine 10.8.1988/tarihinde dava açtıkları, davacıların iptali istenen inşaat ruhsatından 21.3.1988/tarihinde
haberdar olduklarının kabulü ile bu tarihten itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içinde davalı idareye itiraz ederek işlemin geri alınmasını isteyebileceklerinden itirazın yapıldığı tarihten itibaren davalı idare altmış gün içinde herhangi bir yanıt verilmemesi halinde, itirazla kesilen dava açma süresinden kalan süre içinde dava açmaları gerekmekte iken bu süre içinde dava açmadıklarından 60 günlük sürenin geçirilmesinden sonra açılan davanın esastan incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacıların komşu parsele verilen inşaat ruhsatının imar planına ve imar mevzuatına uygun olarak verilip verilmediğine ilişkin hususların tespiti amacıyla 21.3.1988 tarihinde Adalar Sulh Hukuk Hakimliğine başvuruda bulundukları, söz konusu mahkemece tespit isteminin kabulü ile konunun bilirkişiler marifetiyle incelettirilmesine karar verildiği, uyuşmazlıkla ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporunun 22.4.1988 tarihinde düzenlenerek mahkemeye verildiği, anılan raporda ruhsatın imar mevzuatına aykırı yönler içerdiğinin belirtilmesi üzerine davacıların 3.5.1988/tarihinde davalı idareye başvurarak ruhsatın geri alınması talebinde bulundukları, başvurularının altmış günlük süre içinde cevaplandırılmaması üzerine 10.8.1988 tarihinde kayda geçen dilekçe ile dava açtıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacıların dava konusu edilen ruhsatın mevzuata aykırı olup olmadığının tespitinden sonra işlemin geri alınması talebiyle idareye başvurmaları doğal olup, tespit talebiyle Adli Mahkemelere başvuru tarihinin işlemin öğrenilmesi için başlangıç tarihi olarak alınması mümkün değildir.
Zira, tespit sonucu düzenlenen raporun tebliğinden önce, ruhsatın iptalini gerektirici gerekçelerin var olup olmadığını davacılar tarafından bilinmemekte,. ancak bu tespitten sonra hukuka aykırı olduğu ileri sürülebilecek bir işlemden haberdar olunmaktadır.
Bu bakış açısından hareketle, davanın yasal dava açma süresi içinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi yolundaki temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.