1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/996 K: 1991/363 T: 06/03/1991


Aynı kişiye ait olan bir apartmanın iki dairesinin birleştirilmesinin ruhsata tabi bir iş olmadığı bu kanunun yasa ve yönetmeliğe aykırı bir yönü bulunmadığı

Dava, apartmanın birinci katında 2 ve 3 no’lu dairelerin maliki olan davacının bu iki daireyi birleştirmek amacıyla ortak duvarda açmış olduğu kapının yıkılarak projesine uygun hale getirilmesi ve her iki dairenin elektrik ve suyunun kesilmesine ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, Encümen kararının, binanın tasdikli mimarı projesine aykırı olarak açılan kapının ördürülerek eski haline getirilmesine ilişkin kısmında mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın bu kısmının reddine, ancak aynı encümen kararının 2 ve 3 no’lu dairelerin tamamından elektrik ve su hizmetlerinin kesilmesi ile ilgili kısmında mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal edilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmiştir.

3194 sayılı imar yasasının 21.maddesinin 3.fıkrasında “ancak, ders iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre

belediyelerce hazırlanacak İmar Yönetmeliklerde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir.” hükmüne yer verilmiş; İmar Yönetmeliğin 86.maddesinin 1.fıkrasında da “Basit tamir ve tadilatlar ile bahçe tanzimleri, derinliği 1 m. geçmeyen havuzlar, korkuluk, paratoner, pergole, kameriye ve benzerlerinin yapılması; bu yönetmelikteki ve 634 sayılı kanundaki hükümlerine aykırı olmamak; aynı bağımsız bölüm içinde kalmak, kullanım amacını ve taşıyıcı unsurları değiştirmemek şartı ile bölme duvarlarının mesul fen elemanları nezaretinde kaldırılması, gerek bunların gerekse bahçe duvarı, duvar kaplaması, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir.” denilmektedir.

Ayrıca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesinin 2814 sayılı kanunla değişik 2.fıkrasının son cümlesinde “kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir” hükmü yer almaktadır.

Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden davacının Sulh Hukuk Mahkemesine Başvurarak değişikliğin ruhsata tabi olup olmadığı konusunda tespit talebinde bulunması üzerine düzenlenen bilirkişi raporunun netice ve kanaat bölümünde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yukarıda anılan maddesine değinildikten sonra “iki bitişik dairenin de maliki … olduğuna göre kapı boşluğunun taşıyıcı unsuru etkilemeyeceği” görüşüne yer verildiği, belediye encümeni kararında, davacının maliki oldu ğu (2) ve (3) no’lu dairelerin birleştirilmesi konusunun yasa ve yönetmeliğe aykırı olmadığının vurgulandığı, ayrıca kapı açılması hususunun gerekli belgelerle başvurularak proje tasdik ettirilmesi halinde cezalı ruhsata bağlanabileceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, encümen kararının, binanın tasdikli mimarı projesine aykırı olarak açılan kapısının ördürülerek eski haline getirilmesine ilişkin kısmında mevzuata aykırılık görülmediği nedeniyle davanın bu bölümünün reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Diğer taraftan; mahkemece, kullanma izni verilmiş yapılarda ruhsat ve eklerine aykırı işler yapıldığı takdirde binanın değişiklik yapılan kısımlarından elektrik ve su gibi hizmetlerin kesilmesine karar verilebileceğinin öngörüldüğü, yapı kullanma izni mevcut olan 2 ve 3 no’lu dairelerin elektrik ve suyunun tamamen kesilmesinde İmar Yönetmeliği’nin 10.maddesinin 2.fıkrasına uyarlık görülmediği nedeniyle davanın bu kısmının iptaline karar verilmiş ise de, esasen iki dairenin birleştirilmesi yukarıda açıklandığı üzere ruhsat almayı gerektirmediğinden belediye hizmetlerinin kestirilmesi işleminin dayanağı kalmadığı nedeniyle temyize konu kararın bu bölümünde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.