Özel çevre kurulu tarafından dava konusu taşınmazın tarım alanı olarak belirlenmesine ilişkin mevzi imar planında mevzuata aykırılık bulunmadığı
Dava, 5.7.1988 günlü, 19863 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12.6.1988/günlü, 88/13019 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, bu kararla Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen yerlerde Başbakanlığa yetki veren 2.maddesi ile bu maddeye dayanılarak Özel Çevre Kurulu tarafından tesis edilen ve taşınmazı tarım alanı olarak belirleyen mevzi imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
13.11.1989/günlü, 20341 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2872 sayılı Çevre Kanununun 9.maddesine göre “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değerlerini koruma ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve resen onaylamak üzere Başbakanlığa bağlı ve tüzel kişiliğe sahip Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının kurulması kararlaştırılmıştır.
Bu durumda, Başbakanlığa 5.8.1988/günlü, 19863 sayılı Resmi Gazetede Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esaslarıyla plan ve projelerin hazırlanması ve söz konusu alanlarla ilgili yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar uygulamanın gerçekleştirilmesini temin maksadıyla on yıl süre ile geçici teşkilat kurmaya yetki veren 2.maddenin 383 sayılı kanun hükmünde kararname ile uygulama olanağının ortadan kalktığı açıktır.
Bu nedenle davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Davanın taşınmazın planda tarım alanı olarak ayrılmasına ilişkin kısmına gelince; taşınmazın 24.9.1984 tarihinde Bayındırlık ve İskan bakanlığınca onaylanan 1/250000 ölçekli Çevre Düzeni Planında tarım alanında kaldığı yörenin 5.7.1988/tarihinde Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilanından sonra tarım alanı ve orman alanlarını koruma ve yapılaşmaya açmamak ana ilkeleriyle hazırlanan Çevre Koruma Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planında da tarım ve orman alanlarının aynen korunduğu, daha sonra 1/25000 ölçekli Fethiye Çevre Düzeni Planının Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başbakanlığınca Özel Çevre Koruma Bölgesi ele alındığı ve mevcut tarım ve orman alanlarının muhafaza edildiği, dosyada mevcut plan örneğinin incelenmesinden de uyuşmazlık konusu taşınmazın tarım alanı ile orman alanın birleşme sınırına yakın, orman koruyan ve onun gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak tampon bölgede bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda 1984/yılından beri tarım alanı olarak tahsis edilen taşınmazın yukarıda belirtildiği şekilde geçtiği üç aşamada da tahsis şeklinde değişiklik olmadığına göre taşınmazın tarım alanı niteliğinde olduğunun kabulü zorunlu tampon bölgede bulunması nedeniyle de konut alanına açılması şeklinde bir plan değişikliği yapılamayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın Bakanlar Kurulu Kararının Başbakanlığa yetki veren 2.maddesine ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın taşınmazın tarım alanı olarak tahsisine yönelik kısmının reddine karar verildi.