İnşaat ruhsatı verilmesi yada iptali konusunda yetkinin belediye başkanına ait bulunması nedeniyle mahkemece; ruhsatın belediye meclisi kararıyla iptal edilmesi söz konusu olduğu için işlem iptal edilmişse de bu meclis kararına belediye başkanının katıldığı ve daha sonrada da yazı ile anılan ruhsatın iptal edildiğinin bildirildiği anlaşıldığından mahkeme kararında bu yönüyle isabet görülmediği
Dava, mülkiyeti davalı idareye ait taşınmazda akaryakıt istasyonu yapmak ve 25 yıl süreyle çalıştırmak üzere davacıların murisi ile aynı idare arasında yapılan ve Noterlikçe onaylanan kullanma hakkının devri sözleşmesinin feshi ile akaryakıt istasyonu nedeniyle verilen inşaat ruhsatının iptaline ilişkin kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, 1580 sayılı Yasanın 70 ve 83.maddeleri ile 3194 sayılı Yasanın 22.maddesinde yer alan kuralların birlikte incelenmesinden belediye meclislerinin inşaat ruhsatının iptali yolunda karar verme yetkilerinin bulunmadığının anlaşıldığı; kullanma hakkının devri sözleşmesinin ise özel hukuka tabi bir sözleşme olması nedeniyle bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün de adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle inşaat ruhsatının iptaline ilişkin işlemin yetki yönünden iptaline, davanın kullanma hakkının devri sözleşmesinin feshine ilişkin bölümünün ise görev yönünden reddine karar vermiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İdare Mahkemesince davanın kullanma hakkının devri sözleşmesinin feshine ilişkin bölümünün görev yönünden reddine karar verilmesi mevzuata uygun ise de, imar mevzuatına göre inşaat ruhsatının iptali yolunda işlem tesis etme yetkisi belediye başkanlıklarına ait olduğundan ve dava dosyasının incelenmesinden davacıların murisi adına düzenlenen inşaat ruhsatının iptaline ilişkin dava konusu belediye meclisi kararına belediye başkanının da katıldığı ve ayrıca 23.8.1989/günlü, 468 sayılı yazı ile ruhsatın iptal edildiği hususunu davacılara bildirdiği anlaşıldığından İdare Mahkemesince davanın bu bölümünün esastan incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçeyle yetki yönünden iptal kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Bursa 2. İdare Mahkemesinin 8.3.1990 gün ve 1990/227 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.