2981 sayılı yasada belirlenen amaçların gerçekleştirilmesi için tesis edilen imar ıslah planında (parselasyonu içeren) mevcut imar planının öngördüğü sisteme uygunluğunun aranmasının mümkün bulunmadığı
Dava, taşınmazda kapsayan alanda gerçekleştirilen imar düzenlemesine ilişkin kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın yer aldığı ada sisteminin düzenleme yapılırken değiştirildiği, imar planındaki ada sistemine uyulmadığı görüşüne yer verildiği, dava konusu encümen kararının incelenmesinden, Belediye Encümeninin yetkilerini aşarak imar ıslah planı niteliğindeki düzenlemeyi yaptığının anlaşıldığı, Belediye meclisince kullanılması gerekli yetkilerin encümen tarafından kullanıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3290 sayılı kanun ile değişik 2981 sayılı kanunun 13.maddesinin (c) fıkrasında, ıslah imar planlarının belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak yapılacağı ve yeminli özel teknik bürolara yaptırılacağı, imar planı olan yerlerde mevcut imar planlarının gerektiği takdirde ıslah imar planı şeklinde yeniden düzenleneceği hükmüne yer verilmiş anılan kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte de paralel hükümler getirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazı da kapsayan alanda 2981 sayılı yasanın uygulanmasını sağlamak amacıyla imar düzenlemesinin gerçekleştirildiği, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda düzenlemenin mevcut imar planındaki ada sistemini bozduğu görüşüne yer verildiği ve imar ıslah planının Belediye Meclisince onanmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak, yukarıda yazılı Yasa maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere 2981 sayılı Yasanın uygulanması amacıyla gerçekleştirilen imar ıslah planları ve buna bağlı parselasyon işleminde Yasanın yürürlüğe konuluş amacına uygun yöntemler izlenmekte, bu bağlamda fiili durumun dikkate alınması suretiyle gerektiğinde imar planları, ıslah imar planı şeklinde yeniden düzenlenmektedir.
Bu amaçla parselasyon işlemine dayan oluşturulan imar ıslah planının oluşturulduğu ve Belediye Meclisince onandığı Dairemizin ara kararına cevaben gönderilen belgeden anlaşılmış olup, dava konusu işlem ile Belediye Encümeninin yetkisini aşarak imar ıslah planı niteliğindeki düzenlemeyi yaptığının kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle dava konusu düzenleme işleminin bu çevrede ele alınarak incelenmesi gerektiğinden, temyize konu İstanbul 4.İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.