1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/540 K: 1990/1003 T: 21.5.1990


1/5000 ölçekli nazım imar planında protokol bölgesi olarak ayrılan yerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında protokol bölgesi içinde yeşil alana tahsis edilebileceği, mahkemece nazım planda değişiklik yapılmaksızın bu yerin uygulama planıyla yeşil alana alınmasının planlama ve şehircilik ilkelerine uygun bulunmaması gerekçesiyle işlemi iptal etmesinde isabet görülmediği hakkında

İstemin Özeti: 1.4.1988/onay günlü, 1/1000 ölçekli imar uygulama planının … … … mahallesi 1244 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın yeşil alan olarak belirlenmesine ilişkin kısmının iptaline dair İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 17.11.1989/günlü, E:1988-401, K:1989-958 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:

Dava, 1.4.1988/onay tarihli, 1/1000 ölçekli imar uygulama planının … … … Mahallesi 1244 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın yeşil alan olarak belirlenmesine ilişkin hususunun iptali dileğiyle açılmış, idare mahkemesince dosyanın incelenmesinden davacının taşınmazının 1966 yılında onaylanan 1/5000 ölçekli nazım planı uyarınca yeşil alan yapılmak amacıyla kamulaştırıldığı anılan kamulaştırma işlemine karşı davacı tarafından açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında protokol bölgesinde kaldığının saptandığı, bu nedenle işlemin iptal edildiği, iptal kararının Danıştay`ca da onanarak kesinleştiğinin anlaşıldığı bu durumda protokol bölgesinde kaldığı tartışmasız bulunan taşınmazın 1/5000 ölçekli planda değişiklik yapılmaksızın protokol bölgesinde yeşil alanının da bulunacağından bahisle 1/1000 ölçekli planda yeşil alana ayrılmasında planlama ve şehircilik ilkelerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş karar davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, 1966 yılında onaylanan 1/5000 ölçekli suriçi nazım imar planında protokol bölgesinde kalan davacıya ait taşınmazın dava konusu 1.04.1988/onay günlü, 1/1000 ölçekli imar planı ile yeşil alana tahsis edilip edilemeyeceği noktasından kaynaklanmaktadır.

1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan 6785 sayılı İmar Kanununun 28. maddesine dayanılarak düzenlenen İmar ve Yol İstikamet Planlarının Tanzim Tarzları ile Teknik Şartlarına ve Bu İşleri Yapacak Uzmanlarda Aranacak Ehliyete Dair Yönetmeliğin 201. maddesinin (f) bendinde, protokol bölgesi gerek tarihteki önemi gerekse taşıdığı yüksek sanat değeri, gerekse gösterdiği karakteristik yerleşme düzeni bakımından bir kentin öz karakterini teşkil eden ve ilgili kuruluşların katıldığı bir protokolla tespit edilen mevcut uygulama bölgesi olarak tanımlanmış, aynı yönetmeliğin 3.09 ve 3.12. maddesinde ise nazım imar planının halihazır haritalar üzerine çizilen ve konut ticareti, sanayi bölgesi, yeşil sahalar, iskan dışı sahalar, ulaşım şebekeleri gibi arazi kullanışlarını ana hatlarıyla gösteren ve raporuyla birlikte bir bütün teşkil eden plan olduğu, tatbikat imar planının ise varsa kadastro vaziyeti de işlenmiş hali hazır haritalar üzerine nazım imar esaslarına göre hazırlanıp muhtelif belgelerin yapı adalarını ve yollarını ve uygulama için gerekli diğer hususlarla gösterilen plan olduğu belirtilmiştir. 9.5.1985/gününde yayınlanarak yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu ile de nazım ve uygulama imar planı hakkında paralel hükümler yer almaktadır.

Yukarıda değinilen kuralların birlikte incelenmesinden, arazi kullanışlarının ana hatlarını ve ana gelişme kararlarını gösteren nazım imar planının doğrudan doğruya uygulanabilmesi mümkün olmadığından daha sonraki kademede ve büyütülen ölçeklerde düzenlenen uygulama planları ile nazım planının genel kararlarının hayata geçirilmesinin mümkün olabileceği ortaya çıkmaktadır. Böyle olunca da daha büyük ölçekte düzenlenen ve ayrıntıları gösterme amacına yönelik planlarda daha küçük ölçeklerdeki planlarda öngörülmeyen hatta farklı kullanışların ortaya çıkabileceği tabiidir. Kaldı ki, nazım imar planı ile tanımı yukarıda yapılan protokol bölgesine ayrılmış bir yörede yeşil alanın yer alamayacağını düşünebilmek olanak dışıdır.

Olayda da 1/5000 ölçekli nazım imar planında protokol bölgesinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazın dava konusu 1/1000 ölçekli imar uygulama planı ile yine protokol bölgesi içinde yeşil alana tahsis edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 1/1000 ölçekli imar uygulama planının nazım planla protokol bölgesine ayrılan bütün bölgeyi kapsayıp kapsamadığı, protokol bölgesi içinde yeşil alan düzenlemesi zorunlu olmakla birlikte davacıya ait taşınmazın protokol bölgesi içindeki konumu ve özelliği dikkate alınarak aynı bölgedeki öteki yeşil alanlar da gözetilmek suretiyle geriye kalan kısımda protokol bölgesi fonksiyonunun bozulup bozulamayacağı ve işlemde şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık bulunup bulunmadığı hususlarının konunun uzmanı bilirkişilere incelettirildikten sonra davanın karara bağlanması gerekirken yazılı gerekçe ile işlemin iptalinde usul ve yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı temyize konu İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen 17.11.1989/günlü, E:1988-401, K:1989-958 sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.