Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre mia ile ilgili 1/25000 ve 1/5000 ölçekli planlar mahkemece iptal edilmiş ise de mia içerisinde farklı kullanımların yer alabileceği yolundaki danıştay kararları nedeniyle mahkeme kararında isabet görülmediği
Dava, davacıya ait bağımsız bölümün de içinde yer aldığı taşınmazın yeşil alana ayrılmasını öngören İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onanan 1/25000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı Çevre Düzeni Nazım İmar Planı ile aynı meclis kararı ile onanan 1/5000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı Nazım İmar Planının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararında belirtilen esaslar çerçevesinde bilirkişi kurulundan ek rapor istendiği, ek raporda Merkezi İş Alanı çerçevesinde bilirkişi kurulundan ek rapor istendiği, ek raporda Merkezi İş Alanı (MİA) karakterini belirleyen yoğun yapılaşmış alanlarda herhangi bir yeşil alan standardının şehircilik ilkeleri içinde belirtilmiş olmadığı, MİA bölgesinde şayet bu kapsamda bir yeşil alan gerekliyse planlama ilkeleri bakımından öncelikle kamu parsellerinin bu iş için düşünülmesi gerektiği, bir kilometreye yakın uzunluk ve ortalama doksan metre genişlikteki bir alanın bölge yeşil alan ihtiyacının üzerinde bulunduğu, bu alanın toprak değerleri açısından bakıldığında da yeşil alan yapmak için ayrılmasının teamüllere karşı alacağının belirtildiği, böylece gerek ilk bilirkişi raporu gerekse ek bilirkişi raporunun ve dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden 1/25000 ve 1/5000 ölçekli dava konusu imar planlarının 1/50.000 ölçekli planla uyum sağlamadığı, planlarla getirilen yeşil alanın yersiz ve ihtiyaçtan fazla olduğu ve planlama ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu imar planlarının davacı parseliyle ilgili kısmı iptal edilmiş, karar davalı belediye başkanlığınca temyiz edilmiştir.
Olayda, 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nazım İmar Planında Merkezi İş Alanına (MİA) ayrılmış bölge içerisinde yer alan ve Haliç’i kapsayan kesimde dava konusu taşınmazın yaklaşık karşı kıyısında bulunan Perşembe Pazarı bölgesinin davaya konu imar planlarıyla aynı amaca ayrılması nedeniyle doğan çok sayıda dava sonucunda Dairemizin istikrar bulmuş kararları ile; MİA nın kentin yönetim, finansman ve üst düzey hizmet fonksiyonlarının kümelendiği kentin yönetsel ve ekonomik açıdan denetlendiği ve yönlendirildiği bir alan olup bu özellikleri nedeniyle çok sayıda kentliyi çeken MİA’da rekreasyon alanları ve açık alanlara gereksinim bulunduğu, MİA içinde gezi yolu, park ve oyun bahçesi gibi açık alanların planlanmasının kentin MİA’sında bir fonksiyonel değişiklik olarak yorumlanamayacağı, MİA içinde diğer bir dizi farklı kullanım gibi ve onlardan daha da çok gerekli bir kullanım türü olarak açık alanlara kent merkezlerinde yer verilmesi gerektiği, gerek sanayi atıkları gerekse erozyonla kirlenmesi büyük boyutlara ulaşmış olan Haliç’in kıyıları boyunca yer alan kirletici kullanışların kaldırılarak sahil boyunun yeşil bantla çevrilmesinin doğru bir çözüm olacağı, 1/50.000 ölçekli planında “leke” olarak gösterilen MİA’nın tarihi yarımada ve Beyoğlu ilçelerini kapsayan çok büyük bir alana yayılmış geniş bir kent parçası olduğu, bu denli büyük bir alan içinde dinlenme, spor ve kültürel faaliyetlerin yer alacağı büyük açık alanlara gereksinim bulunduğu, söz konusu alanda fiziksel yapıda planların yürürlüğe konduğu tarihle günümüz arasında önemli değişikliklerin olduğu, bu fiili durum karşısında gerçekleşmiş değişikliklerin yok sayılmasının planlama gerçeklerine uymayacağı, sonuç olarak MİA kapsamı farklı kullanımların yer alabileceği, bunlardan bir tanesinin de yeşil alan kullanımı olduğu, kaldıki dava konusu alan üzerinde yapılan yeşil alan düzenlemesinin sadece MİA’ya değil tüm İstanbul Metropoliten alanına hizmet vereceği, 1/50.000 ölçekli Metropoliten Alan Nazım İmar Planında MİA olarak gösterilen alan içerisinde bazı kesimlerin daha alt ölçekli planlarda yeşil alan gibi farklı kullanımlara ayrılmasının 1/50.000 ölçekli planın genel arazi kullanım kararlarını değiştirici bir işlem olarak düşülmemesi gerektiği görüşüyle Perşembe Pazarı olarak adlandırılan bölgenin yeşil alana ayrılmasına ilişkin aynı imar planlarına yönelik davaların reddedildiği söz konusu kararlarımızla bu davaya ait temyiz dosyasının birlikte incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, aynı bölge içerisinde kalan ve Haliç kıyı bandının yeşil alan olarak düzenlenmesi amacıyla anlaşmazlık konusu taşınmazın da yeşil alana ayrılmasını öngören davaya konu 1/25000 ve 1/5000 ölçekli imar planının şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına aykırı
lığından söz etmeye olanak bulunmaması karşısında, davanın reddi gerekirken işlemin iptali yolundaki kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 3.İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.