İmar Kanunu 18 inci madde ile ilgili Yönetmeliğin 10/a maddesi hükmü, mutlak uygulanması gerekli bir kural olmayıp, düzenleme ile oluşan imar parsellerinin ancak ‘mümkün olması’ halinde aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsele tahsisinin sağlanmasını öngörmektedir.
“….. Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 5000 m² yüzölçümlü taşınmazın düzenlemeye tabi tutulması sonucu taşınmazın %31’i oranında 1537 m² lik kısmının düzenleme ortaklık payı olarak alındığı Kalan miktarın 2948 m² lik kısmının müstakil parsel olarak eski yerinden tahsis edildiği, 348 m² nin ise farklı yerdeki parsellere hisselendirilmek suretiyle verildiği, uyuşmazlığın çözümü için İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda bu tarz düzenlemenin taşınmazlarının tamamı umumi hizmetlere ayrılan taşınmaz maliklerine konut alanından taşınmaz sağlamaya yönelik olduğu, davacıya kendi yerinden yer tahsisinin mümkün olduğu, bu durumun ise yönetmelik hükmüne uygun olmadığı görüşüne yer verilmesi nedeniyle, mahkemece düzenleme işleminin mevzuata aykırı bulunarak iptal edildiği anlaşılmıştır.
Ancak, ….. yönetmelik hükmü mutlak uygulanması gerekli bir kural içermemekte, mümkün olması halinde düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin aynı yerdeki ve yakınındaki parsele tahsisinin sağlanmasını öngörmektedir.
Bu durumda Eski taşınmazın bulunduğu yerde 8 müstakil parsel tahsis edilen davacıya Kalan %10 oranındaki kısmın başka yerlerden tahsisinin mevzuata aykırı bulunmaması nedeniyle işlemi iptal eden temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.”