1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/1464 K: 1992/2437 T: 26/05/1992


Binanın yan cephesindeki balkonun kapatılarak kapalı hacim oluşturulduğu anlaşıldığından yıktırılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği

Dava, binanın, 7 numaralı dairesinin yan cephesinde yer alan balkonun davacı tarafından ruhsatsız olarak metal konstrüksiyon ve camekanla kapatılması suretiyle kapalı hacim oluşturulduğu belirtilerek 3194 sayılı Yasanın 32.maddesi gereğince yıktırılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dış etkenlerden korunmak amacıyla binanın dış görünüşü bozulmadan balkonun kapalı hale getirildiği, ana yapıya zarar verilmediği, ruhsat alınmasını gerektiren yapılar dan olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 21.maddesinin 3.fıkrasında, derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik, sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratların ruhsata tabi olmayacağı hükme bağlanmıştır.

Ankara İmar Yönetmeliğinin 86/1.maddesinde, bu yönetmelikteki ve 634 sayılı kanundaki hükümlere aykırı olmamak ve aynı bağımsız bölüm içinde kalmak, kullanım amacını ve taşıyıcı unsurları değiştirmemek şartı ile bölme duvarlarının mesul fen elemanları nezaretinde kaldırılması; gerek bunların gerekse bahçe duvarı, duvar kaplaması, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirlerinin ruhsata tabi olmadığı belirtilmektedir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesinin 2.fıkrasında, kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, ana gayrimenkulun ortak yerlerinde, inşaat onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramayacağı, kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı kuralı yer almaktadır.

Dava dosyası ile yukarıda anılan hükümlerin birlikte incelenmesi sonucunda, davacının, dairesinin yan cephesinde bulunan çıkma balkonu kapatarak kapalı hacim oluşturduğu ve kullanım alanında artış sağladığı, bu ilave yapıyı ruhsat almadan yaptığı, verilen süre içinde de ruhsata bağlamadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesince, balkonun eski hale getirilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Ankara 3.İdare Mahkemesinin 14.11.1990 günlü, 1990/1955 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.