1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/1732 K: 1992/3609 T: 14/10/1992


Mevzii imar planında yol olarak gözüken yerlerin sitenin oluşması sırasında kamuya bedelsiz terk edileceği nedeniyle bu yerlerin kamulaştırma kanunu uyarınca kamulaştırılması mümkün olduğu gerekçesiyle belediye encümeni kararıyla yolların açılması şeklinde tesis edilen işlemin mahkemece iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava, davacıların taşınmazlarında bulunan dört adet yolun imar planında fiili imar yolu olarak ayrıldığı gerekçesiyle bu yolların açılmasına ilişkin Belediye Encümeni işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacıların mülkiyetinde bulunan uyuşmazlık konusu yolların kamu tarafından fiilen yol olarak kullanılmadığından be yerlerin 3194 sayılı yasanın geçici 4.maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı idarece imar planında imar yolu olarak ayrıldığı belirtilen yolların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırılması mümkün iken aksi yolda tesis alınan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, mevzi imar planında imar yolu olarak gözüken bölümlerin söz konusu site tarafından yol olarak inşa edilmesi buraları kamuya terk edilmiş alan niteliğine kavuşturacağı, davalı Belediyenin fiilen açık olan ve imar planı paftasına göre 7 m’lik 4 adet yol olarak tahsis edilen yolların tapu sicil hanelerine işlenerek tapu kayıtlarından düşürülmesinin istenmesi karşısında Tapu Sicil Müdürlüğünün 18.9.1989/günlü yazısında 3038 m2 için yola gidecek şerhi düşüldüğü anlaşılmakta olup, artık söz konusu alanlarda sitenin mülkiyet hakkından söz edilemez.

Öte yandan Anayasanın 43.maddesinde de düzenlendiği gibi kıyılardan yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği, deniz kıyısındaki sitede imar yolunun çevre halkının kıyıda rahat ve serbest bir biçimde yararlanması amacıyla oluşturulduğu ve hiçbir şekilde kapatılamayacağı açık olup aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Edirne İdare Mahkemesinin 20.12.1990 günlü 1990/734 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.