Yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda bahçe duvarının 1982 yılında yapıldığı ve mevzuata aykırı bir yönü bulunmadığı açıklandığından, maliklerinin 2981 sayılı yasa gereğince başvuruda bulunulmadığı ve projeye aykırı şekilde yapıldığı gerekçesiyle yıktırılması konusundaki işlemin mahkemece iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği
Dava, Apartmanın bahçe duvarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan tespit davasında Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, Apartmanın tuğla ve mozaik tarak sıvalı duvarının 1982 yılında yapılmış olduğunun, toplam duvar yüksekliğinin demir korkuluğu ile birlikte iki metreden az olduğunun, görüşü ve sirkülasyonu kapamadığının, estetik sakıncası bulunmadığının, bahçe duvarının yabancı otoların ve apartman otolarının yaya kaldırımından geçmek suretiyle bahçe içine park yapmalarını engellemek amacıyla yapıldığının belirtildiği, 2981/3290 sayılı yasalardan yararlanmak üzere malikler tarafından herhangi bir müracaatta bulunulmadığı ve projeye aykırı yapıldığı nedeniyle duvarın yıkımına karar verilmesinde Hukuk Mahkemesinin tespit kararı ve 2981/3290 sayılı yasalardan yararlanılması için ilgililerin mutlaka başvurmuş olmasının zorunlu olmadığı nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Ankara 5.İdare Mahkemesinin, 6.2.1991 günlü, 1992/314 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.