Bilirkişi raporunda, imar planı değişikliğinin davacının tasarruf hakkının kısıtlandığı yönüyle ele alındığı, bu plan değişikliğinde tümüyle amaç, çevre, ulaşım ve alt yapı gibi öteki unsurların birlikte incelenmediği anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinde isabet görülmediği.
İstemin Özeti: Zonguldak İdare Mahkemesinin 21,3.1991 günlü, E:1990/866, K:1991/97 sayılı kararının; usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savcı Düşüncesi: İmar planı değişikliğiyle ilgili uyuşmazlık hakkında, İdare Mahkemesi mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıp alınan rapora dayalı kararıyla plan değişikliği tasarrufunda şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı yönünden hukuki isabet görmeyerek, iptal edilmiştir.
Davalı belediye bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak bulunduğu yolundaki iddialarla temyizen bozulmasını istemiş ise de; 2577 sayılı Yasanın 46. maddesi uyarınca İdare Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı yapılan temyiz isteminde; öne sürülen husular, anılan yasanın 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Karadeniz Ereğlisi İlçesi tapunun 42 pafta, 298 ada, 261 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın bir kısmının parka ayrılmasını öngören imar planı değişikliğinin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak dava konusu işlem iptal edilmiş, karar davalı belediye başkanlığınca temyiz edilmiştir.
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre konut, çalıma, ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan yada sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilirler.
Bu ölçütlere göre hazırlanıp değiştirilebilen imar planlarının yargısal denetimi yapılırken, sadece plan kapsamına alınan belirli bir yerin bir binanın bir parkın vs. plan içindeki durumunun incelenerek sonuca varılamayacağı, planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının tartışılması gerekeceği açıktır.
Olayda ise karara dayanak alınan bilirkişi, raporunda planlanan parkın mülk sahibinin parseline tasarrufunu kısıtladığı, parsel içinde uzanan yeşil alanın parkın devamını gerektirecek nitelikte bulunmadığının belirtildiği, sadece davacının mülkiyet hakkı yönüyle konuya yaklaştığı ve dava konusu yeşil alana ilişkin plan kararında kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak yukarıda değinildiği gibi, yeşil alan düzenlemesine ilişkin imar planı değişikliğinin, planlanan bölgede mevcut yeşil alanın mevzuatta ön görülen ölçülerde olup olmadığı, planın tümüyle amacı, çevre ulaşım ve alt yapı gibi öteki unsurlarıyla birlikte incelenmeksizin yalnızca davacının tasarruf hakkının kısıtlandığı yönüyle sonuca ulaşan bilirkişi raporu işleminin iptaline gerekçe oluşturabilecek yeterlilikte görülmemiştir. Ayrıca raporu düzenleyen bilirkişilerin seçimi ve hangi konularda inceleme yapılmasının istendiğine ilişkin usulü işlemlere dair belgelerin dosya içinde yer almaması nedeniyle bilirkişilerin hangi verileri esas alarak belirtilen sonuca ulaştığı ve konuyu hangi yönleriyle inceleme tabi tuttuğu anlaşılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı usul ve yasaya aykırı Zonguldak İdare Mahkemesinin 21.3.1991 günlü, E:1990/866, K:1991/97 sayılı kararının BOZULMASINA; dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.1.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.