1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/2446 K: 1992/3598 T: 14/10/1992


Boğaziçi geri görünüm bölgesinde bulunan yapıların 2981 sayılı yasa kurallarından yararlanabileceği, ancak davacının af başvurusunda bulunmaması nedeniyle yapının yıktırılması konusundaki işleme karşı açılan davanın reddi konusundaki mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmediği

Dava, ruhsatsız yapının 2960 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 2981/3290 sayılı yasa hükümlerinden istifade imkanı bulunmayan Boğaziçi Gerigörünüm Bölgesinde bulunan ruhsatsız yapının zemin+1.Normal kat üzerine 2 ve 3.normal katların betonarme karkası bitmiş, duvarları örülü, sıvası yapılır vaziyette iken yapı tatil tutanağı ile tespit edilip mühürlenerek durdurulduğu, bu nedenle ruhsatsız 2. ve 3.normal katların 2960 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca yıkımına ilişkin tesis edilen idare işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacının 2981 sayılı Yasaya göre yaptığı başvurusunun aynı yerdeki 99 parsele ilişkin olduğundan dikkate alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

İmar ve gecekondu mevzuatına aykırı biçimde yapılan yapılar hakkında düzenlemeleri içeren ve 16.3.1983/gününde kabul edilen 2805 sayılı Kanunun 3.maddesinde, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile diğer bazı alanlarda bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı, buralardaki yapılanma esaslarının özel kanunlarla düzenleneceği öngörülmüş, 18.11.1983/gününde kabul edilen 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu ile Boğaziçi alanı ile ilgili özel düzenleme getirilmiş, aynı Kanunun geçici 6.maddesiyle Kanunun yürürlüğe girdiği 22 Kasım 1983/tarihinden sonra Boğaziçi alanında imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılar hakkında yapılacak işlemler açıklanmış, 24.2.1984/gününde kabul edilen 2981 sayılı Kanun, özel Kanun çıkarılıncaya kadar İstanbul ve Çanakkale Boğazlarındaki yapılarda bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı hükmüne yer vermiş, ancak 22.maddesiyle Boğaziçi Kanunundaki 16.3.1983/tarih ve 2805 sayılı Kanunla ilgili hükümler yerine bu kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, 3.5.1985 gününde kabul edilen 3194 sayılı İmar Kanununun 46. ve müteakip maddeleriyle 2860 sayılı Boğaziçi Kanununun bazı maddeleri değiştirilerek öngörünüm ve geri görünüm bölgelerinde yapılanma koşulları hakkında da düzenlemelere yer verilmiş, geçici 7.maddesiyle de İstanbul ve Çanakkale Boğazlarındaki yapılar müracaat edilmek ve bitmiş olmaları koşuluyla af kapsamına alınmıştır.

Ancak, Anayasa Mahkemesi 11.12.1986/günlü, 1986/29 sayılı kararı ile; 3194 sayılı İmar Kanununun bazı maddeleri yanında Kanunun öngörünüm bölgesinde bazı koşullarla yapılanma olanağı sağlayan 47.maddesinin 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 3.maddesinin (g) fıkrasını değiştiren hüküm ile Boğaziçi alanındaki yapıların af kapsamına alınmasını öngören geçici 7.maddesinin birinci fıkrasını Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir. Anılan kararda ayrıntılı biçimde açıklandığı Üzere Boğazların bu madde ile kıyı ve sahil şeridi yönünden hiçbir ayırıma tabi tutulmaksızın af kapsamına alındığı, Anayasanın 43.maddesi karşısında kıyı ve sahil şeridinde bulunan yapıların aftan yararlanmasının mümkün bulunmadığı vurgulanmıştır. Daha sonra 2981 sayılı Yasanın bazı maddelerinin değiştirilmesini öngören ve 22.5.1986/gününde kabul edilen 3290 sayılı Yasa ile sadece İstanbul Boğazı sahil şeridi ve öngörünüm bölgeleri ile Çanakkale Boğazında 2 Haziran 1981/tarihinden sonra yapılan gecekondular ile 1 Ekim 1983/tarihinden sonra inşasına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapıların (Md.14-f) bu Kanun hükümlerinden yararlanamayacağı belirtilmiş, 3290 sayılı Yasa ile getirilen geçici 3.maddede de İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında 2981 sayılı Kanun ve bu Kanun hükümlerinden istifade edecek yapılarda tavan beton veya betonları dökülmüş olma koşulu aranmıştır.

Öte yandan; Anayasa Mahkemesince 28.6.1989/günlü 1989/28 sayılı karar ile 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasanın 7.maddesiyle değiştirilen 14.maddesinin (f) bendinin itiraz konusu hükmüne ilişkin incelemenin “… İstanbul Boğazı Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgeleri …” ibaresiyle sınırlı olarak yapılmasına, sınırlama kararı uyarınca incelenen ibarenin Anayasaya aykırı olduğu ve iptaline, keza sözü edilen ibarenin iptali, hemen bu ibareden sonra gelen “… ile” bağlacının ve ayrıca 3290 sayılı Yasanın Geçici 3.maddesinin dördüncü tümcesinde yer alan “İstanbul ve …” ibaresinin de uygulanmaması sonucunu doğurduğundan iptaline karar verilmiştir. Anılan kararda 3290 sayılı Yasanın geçici 3.maddesiyle 3194 sayılı Yasanın iptal edilen geçici 7.maddesinde süreyi kaçırmış olmaları nedeniyle yararlanamayanlara yeni bir hak tanındığı, böylece itiraz konusu istisna hükmüyle Boğazların af kapsamına alınmış olduğu, Boğaziçi sahil şeridi yönünden itiraz konusu imar affına ilişkin ibarenin Anayasanın 43.maddesinin 2.fıkrasına aykırı bulunduğu, Mahkemenin 3194 sayılı İmar Yasasının 47. ve geçici 7. maddesinin birinci fıkrasının iptaline ilişkin 11.12.1986/günlü kararında belirtilen gerekçenin burada da geçerliliğini sürdürdüğü, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesinin 2960 sayılı Yasa karşısında, Anayasanın 43. maddesi uyarınca yararlanmada öncelik tanınan kıyı ve sahil şeridi ile aynı hukuksal rejime bağlı tutulduğunu gösterdiği, itiraz konusu kuralın öngörünüm bölgesini de kapsayan içeriğiyle Anayasanın 2.maddesine aykırı düştüğü, keza Boğaziçi Öngörünüm bölgesindeki kaçak yapılara yasallık kazandırılmasının Anayasanın 56.maddesine de aykırı olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda yer alan yasal düzenlemelerle Anayasa Mahkemesi kararları göz önünde bulundurulduğunda, Boğaziçi alanının kıyı ve sahil şeridi ile öngörünüm bölgesinde bulunan mevzuata aykırı yapıların imar affından yararlandırılmasının mümkün bulunmadığı, ancak etkilenme ve geri görünüm bölgelerinde bulunan bu tür yapılar için böyle bir sınırlama getirilmediği tartışmasız bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın Boğaziçi Geri Görünüm bölgesinde kaldığı, davacının 1981/3290 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanmak için yaptığı af müracaatının aynı yerdeki 99 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu, bu nedenle dikkate alınmasının mümkün bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle ruhsatsız yapının 2960 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca yıkımına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından mahkemece davanın reddedilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 27.2.1991 günlü 1991/556 sayılı kararının yukarıdaki gerekçeyle onanmasına karar verildi.