Maltepe – Dragos sahil yolu kıyı düzenleme çalışmalarının ana amacının trafik yükünü hafifletmek, sahil şeridini halka açmak ve kentin kanalizasyon sorununa çözüm getirmek olduğuna göre bu konuda kamu yararı gözetilmeksizin bilirkişi raporuna dayanılarak imar planının mahkemece iptal edilmesinde isabet görülmediği.
İstemin Özeti: İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 8.5.1991 günlü, E:1989/1603, K:1991/863 sayılı kararın; usulü ve yasaya aykırı olduğu, Maltepe- Dragos, Kartal-Pendik sahil yolu ve kıyı düzenleme çalışmalarının ana amaçlarının; trafik yoğunluğunun yarattığı sorunları hafifletmek için alternatif yol açmak, Maltepe-Kartal-Pendik sahil şeridini gezinti, spor ve plaj sahaları haline getirerek daha yoğun şekilde kullanıma açmak, İstanbul’un kanalizasyon sorununa köklü çözümler getirmek olduğu, 1971 ve 1978/onay tarihli 1/5000 ölçekli planlarda açıkca Maltepe/Dragos arası kıyı dolgusunun mevcut olması ve bu planların davacılar tarafından kesinleşmiş bulunması nedeniyle, bu aşamada 1/25000 ölçekli plana gerek olmadığı, kaldı ki bilirkişi kurulunun 1/25000 ölçekli planı ararken daha önce hazırlanarak yürürlüğe konan Ulaşım Master Planını görmezden geldiği, kıyı dolgusu inşaatının ve bu dolgunun dayalı olduğu imar planlarının kamu yararı ilkesi ile hazırlandığı ve uygulamaya başlandığının Mahkemenin 1990/29 esas sayısında kayıtlı dava dosyasına sunulan İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümünce düzenlenen raporla da kanıtlandığı öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Maltepe-Dragos-Pendik sahil yolu ve rıhtım düzenlemelerine ilişkin 16.8.1989/günlü, 165 sayılı kararı ile bu karara dayanılarak yapılan 1/5000 ölçekli, 6.9.1989/onay tarihli nazım imar planının ve İstanbul Büyükşehir ve Kartal Belediyelerince bu karar ve plandan çok daha önce Dragos sahil şeridinde başlatılan deniz doldurma ve anroşman inşaatına ilişkin karar ve faaliyetin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, dava konusu nazım imar planının şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olarak yapılmadığı, konunun 1/50000 ölçekli İstanbul Metropolitan alanı nazım İmar Planı bazında irdelenerek, bu planın öngördüğü değişen koşullar ve mevcut imarlı alanların entegrasyonu sağlayan 1/25000 ölçekli çevre düzeni nazım imar planları hazırlandıktan sonra uygulamaya konulması gerektiği, yapılan düzenleme ve operasyonların 1/50000 ölçekli nazım imar planı ile mevcut 18.4.1978/, 7.5.1971 ve 25.2.1972 onay tarihli planlara ters düştüğü, kıyıya ilişkin tüm değerleri ortadan kaldırmasıyla kamu yararı gütmediği, böyle bir sahil kesiminin ancak araçlı trafiğe hizmet ettiği, kıyının konut alanlarıyla olması gereken zorunlu yaya ilişkilerinin kurulmadığı, Anadolu Yakası kıyı şeridinin mevcut doğal değerlerinin korunarak, başka bir değişle kıyılar doldurulmadan ulaşım sisteminin çözülmesi gerektiği bu nedenle henüz doldurulmamış olan Dragos kesiminin 1/50000 ölçekli ana plan ilkelerine uygun olarak hazırlanacak 1/25000 ölçekli çevre düzeni ve alt ölçeklerde hazırlanacak uygulama planlarıyla mevcut kıyı ve doğal değerler korunarak , kıyı kullanımına bağlı rekreasyon amaçlı kullanılmasını olanaklı kılacak plan politikalarının oluşturulması gerektiği ve kamu yararının bunu zorunlu kıldığı belirtildiğinden anılan rapor doğrultusunda dava konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Maltepe-Dragos-Pendik sahil yolu ve rıhtım düzenlemelere ilişkin 16.8.1989/günlü, 165 sayılı kararıyla bu karara dayanılarak yapılan 1/5000 ölçekli, 6.9.1989/onay tarihli nazım imar planının ve İstanbul Büyükşehir ve Kartal Belediyelerince bu karar ve plandan çok daha önce Dragos sahil şeridinde başlatılan deniz doldurma ve anroşman inşaatına ilişkin karar ve faaliyetlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yöreyle ilgili olarak 1970 yılından beri yapılan planlarda ulaşım sıkıntısının çözümü için Anadolu yakasında trafik yükünün kıyıya kaydırılmasının hedeflendiği, İstanbul Ulaşım Master Planı Doğrultusunda, Devlet Planlama Teşkilatının uygun görüşü alındıktan ve ilgili tüm kamu kuruluşlarının projeye ve uygulamaya itirazlarının bulunmadığının anlaşılmasından sonra dava konusu nazım imar planının hazırlanarak yürürlüğe konulduğu ve Maltepe-Dragos-Kartal-Pendik sahil yolu ve kıyı düzenleme çalışmalarına başlanıldığı, bu çalışmaların ana amaçlarının; E-5 şehirlerarası karayolu trafiğinde şehir trafiği ile şehirlerarası trafik buluşmasının yattığı kargaşadan kaynaklanan can ve mal tehlikelerini ve trafik yoğunluğunun yarattığı sorunları hafifletmek için denizden kazanılmış dolgu zeminlerde şehiriçi trafiğine ve yoğunluğuna uygun çözüm getirecek alternatif yollar açılmak suretiyle trafik yükünün kıyıya kaydırılarak azaltılması, sahil şeridinin halka açık gezinti, spor ve plaj sahaları haline getirilerek yoğun şekilde kullanıma açılması, kirlenmesi yoğunlaşan Marmara denizinin kurtarılması ve bu denize akan lağım, fabrika ve sanayi artıklarını toplayıp en az zararlı olacak bir bölgeye nakledilecek ana kolektör inşaatı yapılarak İstanbul un Kanalizasyon sorununa köklü çözümler getirilesi, yani kısaca amacın kamu yararının gerçekleştirilmesi olduğu anlaşıldığından İdare Mahkemesince, Belirtilen konulardaki üstün kamu yararı gözardı edilerek düzenlenmiş olan bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 1990-29 esas sayısında kayıtlı dosya da mevcut İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümünce hazırlanan raporda dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere temyize konu İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 8.5.1991 günlü, E:1989/1603, K:1991/863 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 30.1.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.