1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/3506 K: 1992/4503 T: 25/11/1992


Şantiye binası ancak asıl bina için ruhsat alındıktan sonra yapılabileceğinden asıl bina için ise ruhsat alınmadığından yapılan şantiye binasının yıkımı nedeniyle bir zarardan söz edilemiyeceği, bu maddi tazminata hükmeden idare mahkemesi kararında isabet bulunmadığı

Dava, davacı Kooperatife ait inşaatın ve inşaata ait şantiye binası ile deponun belediye encümeni kararıyla yıktırılması nedeniyle uğranılan toplan 63.156.854 lira zararın tazmini isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince belediye encümeninin yıkım kararı hukuka uygun olduğundan bu yıkım kararının uygulanması nedeniyle doğan zararın tazmin edilmesi olanağı bulunmadığı; ancak davalı idarece 26.6.1986/tarihinde mühürlenen şantiye binası ve depo için 3194 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca ruhsat alınması için davacıya bir ay süre verilmeden 9.7.1986/tarihinde yıkım kararı alınmakla hukuka aykırı hareket edildiğinden bu hatalı işlemin uygulanması sonucunda meydana gelen ve bilirkişi raporuyla belirlenen 1.840.500 lira zararın idarece tazmini gerektiği, yıkım kararından dolayı davacı kooperatif tüzel kişiliğinin elem ve ıstırap duyduğunu kabule olanak bulunmadığından ortada manevi tazminatı gerektiren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, 1.840.500 lira maddi zararın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı davalı tarafından temyiz edilmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 3.36.maddesinde; “Lüzum ve ihtiyaca göre belirli bir süre için yapılıp yıkılması gereken şantiye binaları, bu yönetmelikte belirtilen ölçülere ve ruhsata tabi değildir. Ancak parselde yapılacak inşaatın ruhsatı alındıktan sonra yapılır. Şantiye binalarının bulunduğu parsel içinde yapılması gereken esas bina veya müştemilat binası şartlarına tamamen uyması halinde yıktırılması gerekmez. Lüzumlu formalitelerin tamamlanması sureti ile muhafaza edilmeleri mümkündür. Aksi halde esas binaya kullanma izni verilmesi için şantiye binasının yıktırılmış olması şarttır.” hükmü öngörülmüştür.

Yukarıda belirtilen Yönetmelik hükmüne göre şantiye binasının ancak parselde yapılacak inşaatın ruhsatı alındıktan sonra yapılabilmesi mümkün olduğuna ve olayda da asıl bina için inşaat ruhsatı alınmadığına göre yapılan şantiye binası Yönetmelik hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden muhafazası mümkün olmayıp 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca 1.aylık süre verilmeden yıktırılmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda ortada yasal bir şantiye inşaatı bulunmadığına göre yıkım nedeniyle tazminata hükmedilmesi de mümkün değildir.

Açıklanan nedenle İzmir 2.İdare Mahkemesinin 11.4.1991 günlü, 1991/294 sayılı kararının temyiz edilen bölümünde isabet görülmediğinden bozulmasına karar verildi.