Çevrede hangi adada kaç katlı yapılar yapıldığı, bunların yasal olup olmadığı, kat artırımı halinde yoğunluğun ne şekilde etkileneceği yönlerinden inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak yapıların kat adedini 3 ile sınırlayan imar planının iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği
Dava, davacıya ait taşınmazın 3 katlı yapılaşmaya uygun olarak düzenlenmesine ilişkin 29.3.1990 onanlı revizyon imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen rapor ve dava dosyasının birlikte incelemesi sonucunda, çevrede 4,5 ve 6 katlı yapılar bulunduğu, bu yapılarla uyum sağlayacak şekilde kat artışı verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İdare Mahkemesince, dava konusu parselin çevresinde ruhsatlı olarak yapılmış 4-5-6 katlı yapılar bulunduğu; parselin bulunduğu yapı adasının çevresinde ise 6 m.lik yoldan cephe almasına rağmen azami kat yüksekliklerini aşan yapıların teşekkül ettiği yolundaki soyut iddialardan oluşan bilirkişi raporunun karara esas alındığı ve dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın karara bağlanabilmesi için, parselde 3 katlı yapılaşmaya izin veren imar planının iptal edilmesi durumunda, kat artışı sağlanmasının çevrede yaratacağı yoğunluğun kamu yararı, şehircilik ilkeleri ve plan lama esasları açısından incelenmesi; taşınmaz çevresinde hangi adada kaç katlı yapı bulunduğunun, 3 katı aşan yapılaşmanın tespit edilmesi halinde, bu yapılaşmanın nasıl oluştuğunun, parsellerin hangi yoldan cephe aldığının, ruhsatlı yapılıp yapılmadığının ayrıntılı olarak, somut bir şekilde ortaya konması gerekirken, İdare Mahkemesince yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme sonucu verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Zonguldak İdare Mahkemesinin 20.6.1991 günlü, 1991/222 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.